| Bu dünyada oynayacak bir tekerleği bile olmayan çocuklar var. | Open Subtitles | هناك أطفال في العالم لديهم أقل من إطار ليلعبوا به |
| Seni yatağa atıp, sonrada gidip oynayacak başka bir İtalyan kız bulurlar. | Open Subtitles | يجعلوكِ تدخلي في الفراش معهم ويذهبون ليجدوا فتاة إيطالية أخري ليلعبوا معها |
| Eğer hepimiz bırakırsak, gelecek hafta oynayacak oyuncunuz olmayacak. | Open Subtitles | إن انسحبنا, فسيبقى لديكِ بالكاد عدداً يكفي ليلعبوا الأسبوع القادم |
| Herkese fiş ver de, bedava oynayabilsinler. | Open Subtitles | أعط فيشا لكل من فى الغرفة ليلعبوا على حساب الكازينو |
| Herkese fiş ver de, bedava oynayabilsinler. | Open Subtitles | أعط فيشا لكل من في الغرفة ليلعبوا على حساب الكازينو |
| Daha yumaşak oynarlardı. | Open Subtitles | لو عرفوا عن حالة قلبه كانوا ليلعبوا بتردد |
| ve çocuklar bu oyunu oynamaya geldiğinde, kendilerini ekranda kanatlarla görmeyi çok sevdiler. | TED | وعندما حضر الأطفال ليلعبوا هذه اللعبة، أحبوا رؤية أنفسهم على الشاشة بالأجنحة. |
| oynayacak başka birini bulamıyorlar mı? | Open Subtitles | ألم يستطيعوا إيجاد أحد آخر ليلعبوا معه ؟ |
| Polis rolünü oynayacak oyuncuya da ihtiyacımız yok, polislerimiz zaten gerçek. | Open Subtitles | ولسنا بحاجة لممثلين ليلعبوا دور رجـال شرطة ! لدينـا شرطيين حقيقيين |
| O dosyalar bana daima oynayacak bir kartları daha olan o insanlara karşı asla yapamayacağım şeyleri yapacak gücü verdi. | Open Subtitles | لفعل اشياء لن اتمكن من فعلها يوماً ضد أشخاص لديهم بطاقة واحده ليلعبوا بها |
| Çoğu gencin, yüksek seviyede oynayacak konsantrasyonu yoktur o yüzden fazla ümitlenme. | Open Subtitles | معظم الصغار لا يملكون التركيز ليلعبوا بمستوى عالي لذا ارجوك لا ترفع امالك عاليا ها ها ! |
| Herkese fiş ver de, bedava oynayabilsinler. | Open Subtitles | أعط فيشا لكل من فى الغرفة ليلعبوا على حساب الكازينو |
| Yazları balığa giderlerdi kışları ise hokey oynarlardı. | Open Subtitles | فى الصيف يأتون ليصتادوا فى الشتاء يأتون ليلعبوا الهوكي |
| Komşu çocuklarını oyun oynamaya getirebilecekler. | Open Subtitles | ويُمكنهم أن يأتوا بأطفال الجيران إلى البيت ليلعبوا معهم. |
| Çok komik bir hikaye. Tenis oynamaya gelmişlerdi ve şansa bak ki, sulama fıskiyeleri patlayıverdi. | Open Subtitles | انها قصة مضحكة اسمعي لقد اتوا ليلعبوا التنس |
| Briç oynamaya gelmemişler anlaşılan. | Open Subtitles | لا أعتقد أنهم هنا ليلعبوا لعبة الجسر نوع من ألعاب الورق |