| Bay Lemon o kapy saat on bir civarnda kapatr. | Open Subtitles | السّيد ليمون يَغْلقُها حوالي 1 1 أَو بعد ذلك بقليل. |
| Evli bir adam. Poirot'a ulaşmak için Bayan Lemon'u kullandı. | Open Subtitles | أنه رجل متزوج ,وقد أستغل الانسة ليمون بدم بارد .. |
| Er Lee Lemon gördüğüm en iyi acemi asker olabilir. | Open Subtitles | لي ليمون قد يكون أفضل مجند رأيته طوال سنوات خدمتي |
| Atlantik'in üstünden tek başına uçan ilk zenci adam Alan Lemon mı? | Open Subtitles | ألين ليمون ، وهو أول رجل أسود يحلق فوق المحيط الأطلسي وحده؟ |
| Oh, Bayan Lemon, o güzel elinize bunu nasıl yapabildiniz? | Open Subtitles | آنسة ليمون .. كيف إستطتعتي أن تفعلي ذلك لِيَدِك الجميلة؟ |
| Başka bir Liz Lemon macerasına dahil olduğun için özür dilerim. | Open Subtitles | انا اسفة, لقد وقعت في واحدة أخرى من مغامرات ليز ليمون |
| Haklısın, bu iş benimle Lemon arasında bir savaşa dönüştü. | Open Subtitles | أنت محقة أنا حوّلتُ هذا إلى معركة بيني و ليمون |
| Lemon ne tarz bir partiye gitmesine izin verdi ki? | Open Subtitles | بِحقّ الجحيم ما نوع الحفلة التي تركتها ليمون تذَهب إليها؟ |
| Başkanlığınla alakası olmadığı belli olan Lemon'un resmini masanın altında saklı olmasını mı? | Open Subtitles | عندك صورة ,ليمون مخفيه في مكتبك الذي يشير إلى أكثر مِن علاقة بلدية |
| Birileriyle birlikte olduğundan bahsetti ve bence o birileri Lemon'un ta kendisi. | Open Subtitles | انه يتسكع مع شخص ما، و أعتقد أن ذلك الشخص هو ليمون |
| Lemon ordövrlerde hayal kırıklığı yaşanmamasını garantiye almak için geldi. | Open Subtitles | أنه لتتأكد أتت ليمون الطعام في أمل خيبة يوجد لا |
| Lemon, bu sabah sana söylemediğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | ليمون ، أنا آسفة اني لم اقل لك هذا الصباح |
| Gizli nükleer füzyonu değil ya! Lemon. Annabeth, ben, Lemon... | Open Subtitles | ليس سر الاندماج النووي ليمون , أنابيث اوه , رباه |
| Neyse, artık Lemon'un bunları neden sır olarak sakladığını biliyoruz. | Open Subtitles | على كل حال جميعنا نعلم لماذا احتفظت به ليمون كسر |
| Çok üzgünüm Lemon Belle kardeşlerimden farklı olarak, senin manipülasyonlarına boyun eğmeyeceğim. | Open Subtitles | انا اسفه جداً ليمون ولكن مراعاة لاخواتي الحسناوات لن اقع فريسة لتلاعبك |
| Lemon 7'de burada olacak, herkes sürpriz yapmak için saklanacak bir yer bulsun. | Open Subtitles | حسناً ليمون ستكون هنا عند السابعه أبحثوا عن اماكن للأختباء من أجل المفاجأة |
| Artık Lemon'u unuttuğuna göre belki senin de mutluluğu bulma vaktin gelmiştir. | Open Subtitles | حسناً الآن بما انك تخطيت ليمون ربما حان الوقت لتجد بعض السعاده |
| Hayır, stüdyoya çok yakın Lemon Grove Sokağı'nda doğdum. | Open Subtitles | لا، لقد ولدت على بعد شارعين فقط من هذا الإستوديوفي شارع ليمون غروف. |
| Yani Bay Lemon'un serif yardmcs oldugunu unutmustu. | Open Subtitles | كان يعَنى بأنَّه نْسي ان السّيد ليمون كَانَ نائب مدير شرطة. |
| Deli Bob Ray Lemon'un bıçaklı olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | هذا المجنون بوب راي ليمون تعرض لكليهما بسكين. |
| Karşınızda, Jack Lemmon'ın alkolik karısı rolüyle aday gösterilen buz gibi güzelliğiyle Lee Remick. | Open Subtitles | من سيتوّج بلقب أفضل ممثلة هنا الجميلة كالجليد، لي ريميك مرشحّة لدورها زوجة جاك ليمون السكيّرة |
| Şunu unutmayın, eğer içecekseniz şahsen ben acı limonu tercih ederim ama eğer yapacaksanız, fazla ileri gitmemeye bakın yoksa sabahki derslerinize yetişmek için uyanamayabilirsiniz. | Open Subtitles | فقط تذكر، إن كنت شتشرب شخصياً لدي مشروب على ليمون مر, ولكن إن قمت بالشرب، فلا تسرف |
| Ya da şu misket limonları mı? | Open Subtitles | أو هل هذه ثمرة الليم؟ الليم هو ليمون حامض هل فهمتها ؟ |
| Yarım bitter, ve limon dilimli, diyet tonikli votka lütfen. | Open Subtitles | نصف جعة وفودكا وتونيك للحمية مع شريحة ليمون من فضلك |
| Çocuk limonata istemiş, babası da büfeye gidip limonata sormuş. | TED | طلب الابن من أبيه عصير ليمون وذهب الأب إلى ركن الأطعمة والمشروبات لشرائه. |
| Şu anda su yasak sana, canım. limonlu çubuklardan getireyim. | Open Subtitles | يمكنك أن تشرب ماء , لكني سأحضر لك كأس ليمون |