| Büyük bir morgdan teklif almıştım ve belgeleri imzalaması için ona getiriyordum. | Open Subtitles | ،تلقيت عرضاً من سلسلة كبيرة من مستودعات للجثث وقد جلبت له الأوراق ليوقعها |
| Hayır, imzalaması için boşanma kağıtlarını verdim. | Open Subtitles | كلا، أعطيته أوراق الطلاق ليوقعها |
| Bir keresinde Charlie'nin imzalaması gereken birkaç kâğıtla çıkıp gelmişti. | Open Subtitles | جاء مع بعض الأوراق لتشارلى ليوقعها |
| Ama çıkman gerekiyorsa hesabını getirip imzalat. | Open Subtitles | ولكن الآن أن أردتي الرحيل اعطيهة فاتورتة ليوقعها فحسب |
| Ama çıkman gerekiyorsa hesabını getirip imzalat. | Open Subtitles | ولكن الآن أن أردتي الرحيل اعطيهة فاتورتة ليوقعها فحسب |
| İmzalaması gereken birkaç boşanma belgesi getirdim. | Open Subtitles | لديّ بعض أوراق الطلاق ليوقعها |
| İmzalaması için donör belgelerini hazırlayacağız. | Open Subtitles | لدينا أوراق المانح ليوقعها |
| İmzalaması gereken kağıtlar var. | Open Subtitles | -لدي بعض الاوراق ليوقعها |