"لي أن هناك" - Translation from Arabic to Turkish

    • var
        
    Stevenson Lisesi'nde olanların çok basit bir açıklaması var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو لي أن هناك تفسيرا منطقيا لما يجري في مدرسة ستيفنسن
    Şimdi, biraz dinlen çünkü içinde bana açıklayacağın bir çok şeytan var, ve ben onları kazıp çıkarmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Open Subtitles الآن احصل على بعض الراحة لأنه من الواضح لي أن هناك المزيد من الجواهر داخلك وسافعل اي شيء حتى أحفر واحصل عليهم
    Bence etrafımızdaki her yerde örtülü bir potansiyel var. TED ويبدو لي أن هناك هذه الإمكانيات الكامنة في كل مكان، من حولنا.
    Orada hâlâ hayallerinden vazgeçmeyen onlar için savaşan bir adamın da var olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول لي أن هناك رجل لم يستسلم أيضا، رجل لا يزال بالخارج يقاتل
    Lütfen bana bir yerlerde bir iblis olduğunu söyle çünkü şuan bir şeyleri havaya uçurmaya ihtiyacım var. Open Subtitles ، رجاء قل لي أن هناك مشعوذ بمكان ما . لأنني أرغب بتفجير شيء ما
    Hayır diyorsun ama bence bana söylemediğin bir şey var. Open Subtitles أنتِ تقولين لا , لكن حدسي يقول لي أن هناك شئ لا تخبريني به
    İkinci bodrum katında bir tutuklu var gibi görünüyor. Open Subtitles ويبدو لي أن هناك شخص ما محتجز في الطابق السفلي الثاني
    Eyalet senatörünü öldürecek daha kolay yollar var bence. Open Subtitles يبدو لي أن هناك طرق أسهل كثيراً لقتل سيناتور الولاية
    Anlaşılan üniversiteye bir ekonomi profesörü lazım ve içimizde Seton Hall'da ekonomi hazırlık okumuş biri var. Open Subtitles حسنا، يبدو لي أن هناك الآن فرصة لمعرفة قاتل برفسور الاقتصاد في جامعة ولاية أوهايو، هذا الشي موجود تخصص عملنا
    Bana, gittikçe daha açgözlü olan bir adam var, diyor. Open Subtitles ويقول لي أن هناك رجل يزداد جشعا
    Yani bir şans var diyorsun? Open Subtitles اذا انت تقولين لي أن هناك فرصة ؟ ؟
    Yani bir şansım var öyle mi? Open Subtitles اذا انت تقولين لي أن هناك فرصة ؟ ؟
    Bana göre bu binada iki çeşit çocuklar var veranda çocukları ve köşe çocukları. Open Subtitles يبدو لي أن هناك نوعين من الأطفال في هذا المبنى... أطفال العَتبات وأطفال الزوايا
    Sanıyorum ki bunun altında gizli bir amaç var. Open Subtitles يبدو لي أن هناك دوافع جاريه لاحقه.
    - Bakıyorum da birinin bir hayranı var. Open Subtitles يبدو لي أن هناك شخص ما , لديه معجب
    - Görünüşe göre yapabildiği yemekler var. Open Subtitles -يبدو لي أن هناك أشياء تستطيع تحضيرها. -مثل ماذا؟
    Bana geçmek zorunda olduğumuz yolda 2000 İmparatorluk birliğinin dizili olacağı ve ... 100 adamımız var, efendim, ve bizim için talep ettikleri arabalar zırhlı değil. Open Subtitles قيل لي أن هناك 2،000 جندي على الطريق حيث ستقود لدينا 1019 رجل " يا سيدي.
    Yukarıda biri var gibi. Open Subtitles يبدو لي أن هناك شخص بالطابق الأعلى.
    En son bir baktim, gerçekten her sayida ayrilik nasil atlatilir makalesi var. Open Subtitles -نعم واتضح لي, أن هناك مقالة على كيفية تجاوز الأنفصال, حرفياً شاملة لكل تفاصيله
    Sanırım çok fazla sahiplenme var: Open Subtitles يبدو لي أن هناك الكثير من:

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more