| Bir gün zamanım olduğunda benimde gerçekten sosyal bir hayatım olacak. | Open Subtitles | يوماً ما، عندما يتوافر الوقت أودّ أن تكون لي حياة اجتماعية |
| Buraya gelmeden önce bir hayatım vardı ve... her şey tamamlandıktan sonra da bir hayatım olacak. | Open Subtitles | كانت لي حياة قبل قدومي إلى هنا وسأعيش حياتي بعد انتهاء هذا كله |
| Ben, sadece bir tuvalet temizleyici değildim, başka bir hayatım vardı. | Open Subtitles | أنا منظف ورق الحمام بالنسبة لك ولكن لي حياة أخرى. |
| Dalıp beni kurtardı, bana yeni bir hayat verdi. | Open Subtitles | عندما أخرجني من الماء، كتبت لي حياة جديدة |
| Ona parayı vereceğim, o da bana hayatımı geri verecek. | Open Subtitles | و يعيد لي حياة |
| - Evet var. - Hayır. Benim de bir özel hayatım var. | Open Subtitles | نعم ، عليك ذلك لا ، يحق لي حياة شخصية |
| Bunu daha önce de yaşadığımı mı sanıyorsun? Yani gözlerden ırak olacağım. | Open Subtitles | ولكن لن تكون لي حياة سابقة سوف أختفي |
| Fakat kendimi fazla yormamalıyım. Çok yoğun bir yaşantım var, anlarsınız ya, monsieur Poirot. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي أفعله أني لا أتعب نفسي كثيراً ان لي حياة متوترة |
| Çoğu şey çok sıkıcı. Ben de manyak bir hayatım olsun isterim. | Open Subtitles | الكثير من الأشياء تبدو مملة أريد أن تكون لي حياة مريعة |
| Hindistan'da akıp giden bir hayatım vardı.. | Open Subtitles | و عمتي من رامبور لقد كانت لي حياة سعيدة للغاية في الهند |
| Mutlu bir hayatım olmadı... ama kendi hayatımı yaşadım. | Open Subtitles | لم تتح لي حياة سعيدة، ولكنها كانت حياتي. |
| Benim de bir hayatım vardı! | Open Subtitles | كان لي حياة أيضا , وانت تعرفين |
| Farklı bir hayatım olsun isterdim | Open Subtitles | كنت اتمني ان يكون لي حياة مختلفة |
| bir hayatım varken, dediğin doğruydu. | Open Subtitles | عندما كانت لي حياة هذا القول كان صحيحاً |
| Çok farklı bir hayatım vardı. | Open Subtitles | أعتدتُ أن تكون لي حياة مختلفة جداً. |
| Senden öncede bir hayatım olduğunu,Kaliforniyadan öncede.... | Open Subtitles | -السماوات صافية مجدداً -أنه كانت لي حياة أيضاً قبلك... -وقبل كالفورنيا... |
| Artık yeni bir hayatım var. | Open Subtitles | إن لي حياة جديدة |
| Bunun bana uzun ve tasasız bir hayat sağlayacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنا هذا يكفل لي حياة طويلة بدون اكتئاب |
| Beşiğin bana yeni bir hayat alacak olan parayla satın alındı. | Open Subtitles | لقد اشترينا مهدك بالمال الذي كان من المفترض أن يشتري لي حياة جديدة. |
| Ona parayı vereceğim, o da bana hayatımı geri verecek. | Open Subtitles | و يعيد لي حياة |
| Bunu daha önce de yaşadığımı mı sanıyorsun? Yani gözlerden ırak olacağım. | Open Subtitles | ولكن لن تكون لي حياة سابقة سوف أختفي |
| Unutma, geçmiş bir yaşantım var. | Open Subtitles | ...لا تنسي كانت لي حياة سابقة |