| Bu şehir benim için bitti. En azından bir süre için. | Open Subtitles | هذه البلدة قد انتهت بالنسبة لي على الأقل لفترة من الوقت |
| Evet, şu an değilim, ...ama Carl benim için Dubai'de ilk işimi ayarladı. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، ليس بعد، لكن كارل حَصلَ لي على عملي الأول في دبي. |
| benim için orayı arayıp işi ayarladı. Ne kadar iyi değil mi? | Open Subtitles | لقد اتصلت بمعارفها وحصلت لي على العمل , ياله من فعل لطيف؟ |
| Eğer Bana bir deneme şansı alırsanız, tüm hayatım değişebilir. | Open Subtitles | لو إستطعتم أن تحصلو لي على تجربة أداء سيغير ذلك حياتي |
| Kasette Bana bir şey duyup duymadığımı sormuştun. - Evet. | Open Subtitles | هل تعلم عندما قلت لي على الشريط اذا كنت قد سمعت شئ |
| Yapmak zorundan olduğum şey için beni affedeceğini umuyorum. | Open Subtitles | أدعو منك ان تغفر لي على ما يجب أن أقوم به. |
| Kendi evimi tutabilmem için bana biraz dolar çıkacağını falan ümit ediyordum. | Open Subtitles | وكنت آمل أن تعطيني بعض المال لأحصل لي على شقة خاصة |
| benim için yaptığın en güzel, en yumuşak şey olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تكون أجمل وأنعم شيء قد صنعته لي على الإطلاق |
| Önemli olan, en azından benim için birlikte olmamız Benny. | Open Subtitles | والأهم، بالنسبة لي على الأقل أننا معاً، بيني |
| benim için, en azından, en olası yolu. | Open Subtitles | بالنسبة لي على الأقل الطريقة الممكنة الوحيدة |
| Oğlum, bu bugüne kadar benim için yaptığın en harika ve düşünceli hareket. | Open Subtitles | بني، هذا أروع وألطف شيء فعلته لي على الاطلاق. |
| Yani, o kısım benim için de pek net değil. | Open Subtitles | حسنا .. هذا الجزء أصبح غامضا بالنسبة لي على مر السنين |
| Şarkılarınız benim için fazla hüzünlü. | Open Subtitles | أغنياتك حزينة جداً بالنسبة لي على أي حال |
| Bak, benim için videoda bir şey kaydetmeni istiyorum. | Open Subtitles | انظروا، أنا في حاجة لكم لشريط شيء بالنسبة لي على مسجل كاسيت الفيديو. |
| benim için sandalyede indirim yaptığından beri düşünüyorum belki sigarayla ilgili küçük bir anlaşma yapabiliriz. | Open Subtitles | منذ كنت التفاوض مثل هذا سعر جيد بالنسبة لي على الكرسي، ربما أستطيع أن تتفاوض على صفقة القليل لك على التدخين. |
| 48 saat içinde Bana bir isim vermezsen geri döneceğiz. | Open Subtitles | احصل لي على اسم خلال 48ساعه أو سنعود إليك |
| Hapishaneler Kurulu'na git - Bana bir feragat belgesi al. | Open Subtitles | اذهَب إلى مَجلِس السُجون، و احصَل لي على إذن |
| Bana bir iyilik yap Bobby! Geri dön, Bana bir gün daha kazandır. | Open Subtitles | اعمل معروفا لي بوبي عد , واحصل لي على يوم اخر |
| Bana bir I.O iğne bul Ve yenidoğan tüp ünitesi. | Open Subtitles | اعثري لي على حقنة أيونيوم كما أحتاج إلى عدة تنبيب المواليد |
| Ehliyetsiz araba kullandığım için beni cezalandırıyor musun? | Open Subtitles | هل هذا عقاب لي على القيادة دون رخصة قيادة ؟ |
| Yarın için Bana bir kadın bulabilirseniz... | Open Subtitles | اذا كنتم تستطيعون العثور لي على امرأة يجب ان اتزوج |
| O benim başıma gelen en iyi şeydi. Beni tüm bu saçmalıklardan kurtaracaktı. | Open Subtitles | كان أفضل شيءٍ حدث لي على الإطلاق، فقد كان سيُبعدني عن كلّ هذا. |
| Biliyorum, yine de beni kurtardı ve şimdi de benimle iletişim kuruyor. | Open Subtitles | وأنا أعلم, لكنه أنقذ لي على أية حال, والآن انه التواصل معي. |