| Açıkçası Sadece benim için iyi roller yazar. | Open Subtitles | من الواضح انه يكتب الادوار الجيدة لي فقط |
| Eğer bu trajedi Sadece benim olsaydı bu yolculuğu bu gece sona erdirmek daha kolay olurdu. | Open Subtitles | إذا كانت هذه التراجيديا هي لي فقط, فسيكون الأمر أسهل الليلة لإنهاء الرحلة. |
| Sadece bana doğruluğunu sorgulamadığım şeyler söylediler. | Open Subtitles | قالوا لي فقط الأشياءلم أكن اهتم للتساؤل. |
| Sadece bana o uçağı durdurabilmek için ne gerekiyorsa onu söyle. | Open Subtitles | قل لي فقط ما الذي يجعلكَ توقف تلك الطائرة. |
| Sanki güzelinden bir veba çıkmış da sadece beni ve Çin restoranlarını etkilememiş gibi. | Open Subtitles | انها مثل نوعا من الطاعون رهيبة وجاء في ويدخر لي فقط والمطاعم الصينية. |
| Artık öldürmek zorunda kalmayacağım. Sadece ben ve çiftliğim olacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك حروب جديده بالنسبه لي فقط انا و مزرعتي |
| Bana sadece iki gün benimle kalır mısın yoksa kalmaz mısın onu söyle. | Open Subtitles | قولي لي فقط بأنك ستقضين .معي هذين اليومين |
| Şu an bunu bilmiyor olabilir,fakat yarın, yarın ona gün gibi açık olacak ki, şu andan itibaren onun için Sadece benim kahrolası süperpenisim var. | Open Subtitles | ستكون صافية الذهن وستكون لي فقط لي ولقضيبي الخارق |
| Bu kapıdan çıkarsam Sadece benim hayatım bitmez. | Open Subtitles | وليس لي فقط الذين لن يموت عندما كنت خطوة خارج. |
| Neden bu şeyi parka taşımaktan sonra büyü kullanmak Sadece benim aklıma geliyor? | Open Subtitles | ، لماذا يحدث هذا لي فقط بعد أن نقوم بحزم أمتعتنا عبر الحديقة فعلينا إستخدام السحر ؟ |
| Bu özel uçak herkes için mi Sadece benim için mi? | Open Subtitles | هل هذه الطائرة لجميع المساجين، ام لي فقط ؟ |
| Yuvam Sadece benim sığınağım değildi Michael. | Open Subtitles | وكان بلدي وكر نسر ليس لي فقط معقل، مايكل. |
| Ben Sadece bana söyleneni söyleyebilirim. | Open Subtitles | اسمعا, يمكنني أن أخبركما بما يقال لي فقط. |
| Sadece bana, taşındığın için onu hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. | Open Subtitles | قال لي فقط أنّه شعر بخيبة أمل لأنّكِ غادرتِ |
| Sadece bana değil, bunu söylerken tüm başkanlar adına söylüyorum, sen ülken için hizmet ettin. | Open Subtitles | حسنٌ، ليس لي فقط ولكن نيابة عن كل الرؤساء، أقول أنك خدمت بلادك بشكل جيد. |
| Sadece bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | وقالت انها لا تحتاج له. وهي في حاجة لي فقط. |
| Lütfen yemin ederim, sadece beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | أرجوكِ اقسم عليكِ أن تستمعي لي فقط |
| sadece beni dinle ve bana bak. | Open Subtitles | فقط إستمعي إلى كلامي وانظري لي فقط |
| Sadece ben ve yerleştirilen kameralar var ve yapmam gerekenleri yapacağım işte. | Open Subtitles | أعني، انها لي فقط وعدد قليل من الكاميرات من دون طيار القيام بأشياء كنت على الأرجح أن تفعل أي حال. |
| Billy Bana sadece güzel şeyler anlatır. | Open Subtitles | بيلي يقول لي فقط أشياء جميلة، والسيد الدكتور. |
| Bana yalnızca Bay Bishop'u sorgulama izni verin.Tek istediğim bu. | Open Subtitles | اسمح لي فقط باستجواب السيد (بيشوب), هذا كل ما أطلبه |
| Ondan kalanların yalnızca bana yanıt vermesini sağlamak için hackledim. | Open Subtitles | لقد قمت بإختراق ماتبقى منها لأضمن أنّها سوف تستجيب لي فقط. |
| Öyleyse de bana söylemen yeterli. benim için sorun yok. | Open Subtitles | في هذه الحالة، قل لي فقط لا بأس بهذا معي |