| Bir fikrim var. Onlara daha fazla ödersek Belki bizim için çalışırlar. | Open Subtitles | عِنْدي فكرةُ، لَرُبَّمَا إذا عَرضنَا أن ندَفْع لهم أكثرِ، لربما يَعْملونَ معنا |
| Belki de aldattığını biliyordum Belki de vefasız olduğunu biliyordum | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أَعْرفُ بأنّه يَغْشُّ لَرُبَّمَا أَعْرفُ بأنّه كَانَ غير صحيحَ |
| Tamam Belki aslında burada 50 eyalet olmadığı için zordur. | Open Subtitles | الموافقة، لَرُبَّمَا هذه صعبةُ جداً، لأن هناك لَيسَ 50 ولايةَ. |
| Belki de düş kırıklığından korkan tek kişi Daphne değildi. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا دافن لَيسَ الوحيدةَ الذي خائف هي لَنْ تَقِيسَ فوق. |
| Belki tepesi bir yazar olduğu için traş edilmiş olabilir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا قبتها حُلِقتْ ' يَجْعلُ هي صَرفتْ وقتاً في القلمِ. |
| Belki de, sana her söylediğinde 5 şekilde karşı gelmenden. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو لأن كُلَّ مَرَّةٍ هي يُخبرُك، تَمْرُّ بخمس مراحلِ |
| Belki de herkesin olduğunu düşündüğü sevimli bir şekerleme üreticisi değilsindir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت لَسْتَ صانعَ الشيء الجيدِ الحلوِّ كُلّ شخص يَعتقدُ بأنّك. |
| Biraz korktum Belki midem bulandı ama asla kendimi şanslı hissetmiyorum. | Open Subtitles | أَشْعرُ بالرعب، لَرُبَّمَا اتقيأ قليلا، لكن أنا بالتأكيد لا أَبْدو محظوظة. |
| Eğer heykeli parçalayamıyorsak o halde Belki başka bir yol vardır. | Open Subtitles | إذا نحن لا نَستطيعُ تَحْطيم التمثالِ، ثمّ لَرُبَّمَا هناك طريق آخر. |
| Belki hepsini Octavian'ın ya da Antony'nin adamları tezgahlamıştır. Olamaz. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أحد رجال اوكتافيان أَو رجال أنتوني خططوا لكل هذا. |
| Evet Belki o zamana kadar komisere gösterecek bir şeyler buluruz. | Open Subtitles | نعم، لَرُبَّمَا في ذلك الوقت نحن سَيكونُ عِنْدَنا الشيء لتَشويف القائدِ. |
| Belki de kendi çarpık bakış açısıyla gerçekten kızına âşık olduğunu düşündü. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا إعتقدَ، في طريقِه الملتويِ المريضِ الخاصِ، بأنّه كَانَ حقاً عاشق لها. |
| Belki birbirinizi daha sık görmüş olsaydınız birbirinizi daha iyi tanırdınız. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا إذا أنت وجِل رَأى بعضهم البعض في أغلب الأحيان أكثر، |
| Belki bu hafta bir gece Gloria ile akşam yemeğine çıkarsınız. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت وغلوريا يُمْكِنُ أَنْ يَجيءَ للعشاءِ، ليل واحد هذا الإسبوعِ. |
| Ee o zaman büyüklükle ilgisi yok, Belki nasıl kullandığıyla ilgisi vardır. | Open Subtitles | حَسناً، ثمّ، إذا هو لَيسَ هكذا كبيرَ هو، لَرُبَّمَا هو كَمْ يَستعملُه. |
| Belki farkında değilsin ama Dampier lanet bir panayır alanı değil, değil mi? | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت مَا لاحظتَ لكن دامبير لا حلقةَ ثلاثيه بالسيرك الدامي أليس كذلك؟ |
| Belki geri dönüp NBA hayallerimi gerçekleştiririm belli mi olur? | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا سَأَعُودُ وأَعِيشُ إن بي أي ي تَحْلمنَ، حقّ؟ |
| Belki oraya uzanıp onu boğabiliriz. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَصِلَ في ويَجْعلُه يَغْرقُ. |
| Belki de, Warlock halkı bana yardım edebilir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا ناس وورلوك سَيُساعدُون لعودة القانونِ. |
| Belki tüm bunlar tesadüf olabilir ama kesin bir şey var. | Open Subtitles | الآن لَرُبَّمَا كُلّ هذا صدفةُ لكن شيءَ واحد بالتأكيد |
| Belki telefon memuresi olabilirim. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا يُمكنُ أَنْ أكُونَ عاملة تليفون |
| En azından bir hafta için, belkide iki hafta. | Open Subtitles | على الأقل إسبوعِ آخرِ، لَرُبَّمَا إثنان. |
| Benden korkmuyor olabilirsin ama, beni çıplak hayal ettiğinden eminim. | Open Subtitles | حَسناً، لَرُبَّمَا أنت لَسْتَ خائف مني، لكن أَنا متأكّدُ أنكي فكّرتي بي عارياً. |
| Seninle ilk karşılaştığımda bende biraz olabileceğini... | Open Subtitles | عندما قابلتُك لأول مرة, إعتقدتُ لَرُبَّمَا أنك فعلا |