| kıçını buraya getirip bana sarılabilirsin. | Open Subtitles | الذي يمكنكِ فعله هو أن تجلبي مؤخرتكِ هنا وتعانقيني |
| Eğer ceza almak istemiyorsan, koca kıçını kaldırsan çok iyi olur. | Open Subtitles | فمن الأفضل لكِ أن تحركين مؤخرتكِ السمينة |
| - ...şişko kıçını otobanda bulursun. | Open Subtitles | فسأبرحكِ ضربًا على مؤخرتكِ الأيرلندية البدينة في الطريق السريع |
| Yani, senin küçük poponu kullanarak kilo izleyicilerin sana verdiği şeyleri sallayıp. | Open Subtitles | أعني إستخدمي مؤخرتكِ الصغيره وهزي ما أمكن رابطة الأوزان أن يمنحوكِ |
| Yüzün ve popon rezalet durumda olsa bile götürecek. | Open Subtitles | حتى لو ان وجهكِ و مؤخرتكِ سيكونان في حالة سيئة |
| Otuzundan önce hamile kalırsan, yemin ederim kıçına tekmeyi basarım. | Open Subtitles | أحلف , لو أنك حملتِ قبل ال 30 سأركل مؤخرتكِ |
| O sıska kıçını ve elindeki pis şeyi de alıp defol. | Open Subtitles | خذي مؤخرتكِ النحيلة وذلك شيء القذر وأخرجي. |
| Şimdi ya öde ya da indir kıçını otobüsümden. | Open Subtitles | لذا يمكنكِ دفع ذلك أو يمكنكِ إخراج مؤخرتكِ من حافلتي |
| - Burada kıçını hücreye sokmaya yeter ama. | Open Subtitles | كانت حقيقية بما فيه الكفاية لحبس مؤخرتكِ هنا |
| Siyah kıçını kaldır ve doğruca hücreye git. | Open Subtitles | أبدئي بتحريك مؤخرتكِ السوداء الجميلة إلى العزل الإنفرادي |
| Benimle bir daha öyle konuşursan kıçını tekmeleyeceğim sürtük! | Open Subtitles | أجل، سأركل مؤخرتكِ إذا تحدّثتِ معي مجدداً .. |
| Neden yaşadığımız yere gelip o beyaz kıçını lanet otobüsten çıkartmıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا نأتي إلى حيث تعيشين, ونجُرَّ مؤخرتكِ البيضاء إلى خارج الباص اللعين؟ |
| O üzgün kıçını kaldırıp, bana yardım etmeni istiyor. | Open Subtitles | تريدكِ أن تنهضي من على مؤخرتكِ البائسة , وتقومي بمساعدتي |
| Şimdi kıçını kaldırıp arkaya oturacak ve bu saçmalıktan vazgeçeceksin, tamam mı? | Open Subtitles | But right now you're gonna pick your little ass up, ، لكن الآن سوف تلتقطين مؤخرتكِ الصغيرة |
| Kımıldat o serseri kıçını ve uza. | Open Subtitles | فلتحملي مؤخرتكِ الجبانة وتخرجي بعيداً عن هنا! |
| - Hoş. Kötü ve berbat ama pantolon hala slim. poponu kavrıyor. | Open Subtitles | إنّه بشع وما شابه لكن ما زال السروال نحيفاً، سيظهر مؤخرتكِ. |
| popon o kadar büyük değil. | Open Subtitles | إن مؤخرتكِ ليست كبيرةً لتلك الدرجة. |
| Biliyormusun, senin o üzgün kıçına tekmeyi basacağım. | Open Subtitles | هل تعلمي ماذا؟ أنا أعلم بإمكاني ركل مؤخرتكِ الآسفة. |
| Bir kadın gibi gerçek bir Kıçın oluyor! | Open Subtitles | مؤخرتكِ بدأت في النمو كمؤخرة سيدة يافعة. |
| Yoksa götüne bomba soktururum, pimini de bizzat çekerim. | Open Subtitles | أقسم , أني سأجعلهم يحشون قنبلة في مؤخرتكِ و يسحبون الدبوس |
| Neden poponda ezmek istemediğin bir patates cipsi varmış gibi yürüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تمشين وكأن لديكِ شريحة بطاطس في مؤخرتكِ لا تريدين كسرها ؟ |
| Götünü, koltuğundan kımıldatacak olursan o lanet boğazına mermiyi sıkarım. | Open Subtitles | حركي مؤخرتكِ عن هذا الكرسي لإنش واحد و سوف أضع رصاصة في حلقكِ اللعين |
| Evet benim ayaklarım senin poponun yanında güzel gözükürdü. | Open Subtitles | أجل، كما أن أقدامي ستكون مناسبة إن طُبِعَت على مؤخرتكِ |