| Bay William Morris, yeni bürosu hazır olana kadar geçici olarak benim odamı acente olarak kullandı. | Open Subtitles | السيد وليام موريس المحامى كان يستعمل حجرتى كوضع مؤقت حتى تكتمل مبانيه وتكون جاهزة. |
| Şu an, onu kurtarana kadar geçici olarak eski mevkiimi geri vermeni istiyorum. | Open Subtitles | الاّن، أريد منك أن تعيديني على أساس مؤقت حتى أتمكن من استعادته |
| Haplar etkisini gösterene kadar geçici bir önlem bu. | Open Subtitles | هذا مجرد بديل مؤقت حتى تبدي الحبوب مفعولها |
| Perşembe kurul oyunu kullanana kadar geçici CEO hala sensin. | Open Subtitles | فنيا ، لا تزال رئيس تنفيذي مؤقت حتى يصوت لك المجلس يوم الخميس |
| Bu sadece gerçek katili bulana kadar geçici bir durum. | Open Subtitles | هذا مؤقت حتى نكتشف من من هو القاتل الحقيقي |
| Bu sadece biz gerçek katili bulana kadar geçici bir durum. | Open Subtitles | هذا فقط مؤقت حتى نكتشف من هو القاتل الحقيقي |
| Karar açıklanana kadar geçici... | Open Subtitles | ذلك فقط مؤقت حتى يُصبحْ النداءَ مسموعاً - |
| Bu, Bölge başka birini bulana kadar geçici olacak. | Open Subtitles | هذا أمر مؤقت حتى ترسل الهيئة شخصاً اخر |
| Kalıcı bir çare bulana kadar geçici bir hamle olacak. | Open Subtitles | هذا مجرد حلّ مؤقت حتى نحلّ الأمر للأبد |
| Kalıcı bir çare bulana kadar geçici bir hamle olacak. | Open Subtitles | هذا مجرد حلّ مؤقت حتى نحلّ الأمر للأبد |
| Gazı temizleyene kadar geçici. | Open Subtitles | إنه إجراء مؤقت حتى يقومون بتنقية الغاز |
| Heller güvende olana kadar geçici olarak eski mevkiine geri getirileceksin. | Open Subtitles | سأعيد تعيينك بشكل مؤقت حتى يتم إنقاذ الوزير (هيللر) |
| Evet, burası. Bu sadece Amanda dönene kadar geçici bir durum. | Open Subtitles | نعم، من هنا، هذا فقط أجراء مؤقت (حتى تعود، (أماندا |
| Ama Leila gerçekten iyi bir çocuk yemin ederim ve bu sadece ne yapacağımızı çözene kadar geçici bir şey. | Open Subtitles | ولكن (ليلى) طفلة جيدة أقسم لكِ وهو مجرد وضع مؤقت حتى نجد حلا لهذا الأمر. |