"مئات الساعات" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüzlerce saatlik
        
    • Yüzlerce saat
        
    Böyle yüzlerce saatlik arşiv görüntülerim var. Hepsi sınıflandırılmış, tıpkı George Carlin'in komedilerini sınıflandırdığı gibi. TED لدي مئات الساعات من القطات. جميعها مصنفة، مثل الكثير من جورج كارلن يصنف كوميديته.
    Anahtar kişilerle yapılmış yüzlerce saatlik bire bir görüşme kayıtları. Open Subtitles مئات الساعات في مقابلات فردية مع الأبطال الرئيسيين
    yüzlerce saatlik kuluçkadan sonra ilk civcivi çıkıyor. Open Subtitles بعد مئات الساعات من الحَضن .. فرخها الأول
    Yüzlerce saat araştırma ve pratik gerektirir. TED وهو مبني على مئات الساعات من الابحاث والتدريب
    O Harrier'lerde Yüzlerce saat uçuş tecrübesi var. Open Subtitles لقد أمضى مئات الساعات فى قيادة الطائرات الهاريس
    O Harrier'lerde Yüzlerce saat uçuş tecrübesi var. Open Subtitles لقد أمضى مئات الساعات فى قيادة الطائرات الهاريس
    Çünkü bu günlerde video oyunları gibi interaktif içeriklere sahibiz ki bunlar yüzlerce saatlik oynanabilir içerik barındırırken yalnızca ortalama iki saat müziğe sahip. TED لأنّ في الوقت الحاضر، لدينا مُحتوى تفاعلي، مثل ألعاب الڤيديو، التي تحتوى على مئات الساعات من أُسلوب اللعب التفاعلي، ولكن تحتوي على ساعتين فقط من الموسيقى، في المتوسط.
    Üzerinde çalıştığımız şey yapay zekânın insan hayal gücünün yetmediği durumlar için yüzlerce saatlik kişiselleştirilmiş müzik besteleyebildiğinden emin olmak. TED لذلك نحن نعمل الآن على تأكيد أنّ الذكاء الاصطناعيّ قادرٌ على تأليف مئات الساعات من الموسيقى المُخصّصة من أجل هذه الحالات التي لا تصلح أنْ تستخدم إبداع الإنسان فيها.
    İşe yarayacaklarını düşündüm ama o da radyo parazitinin ses kaydıymış yüzlerce saatlik. Open Subtitles الملفات الكبيرة؟ ظننتُ أنّها كانت شيئاً أيضاً، لكن اتّضح أنّها تسجيلات صوتيّة للتشويشات... مئات الساعات.
    Denklik onayı sürecine başlamadan önce en az üç yıl sürecek lisans dersleri yüzlerce saatlik klinik uygulamalarından bahsetmiyorum bile. Open Subtitles وعلى الأقل ثلاثة سنوات أخرى للدراسات العليا، ناهيك عن مئات الساعات من الممارسة السريرية قبل أنْ تتمكّني حتّى من بدء عملية الاعتماد.
    yüzlerce saatlik içeriği kaybediyorum. Open Subtitles انا اخسر مئات الساعات
    Brian, bu işte yıllarım, yüzlerce saatlik çalışmam var. Open Subtitles برايان)، هذه سنوات من حياتي) مئات الساعات من العمل
    NBC'de, çok büyük başarılar sağlayan televizyon şovu Seinfeld'den Seinfeld'in yüzlerce saatlik çekimi olduğunu fark ettim. Open Subtitles حسناً، علمت أن شركة (إن بي سي)... تمتلك لقطات مدتها مئات الساعات... لـ(سينفيلد)...
    Evet ama analiz etmesi Yüzlerce saat sürecek veriler olduğundan sorunun kaynağını bulamadık hâlâ. Open Subtitles لكن هناك مئات الساعات من البيانات لتفحصّها، لم نكن قادرين على معرفة ما يسببها.
    Bu kadın Yüzlerce saat uzunluğunda röportajlar kaydetmiş. Open Subtitles هذه المرأة سجلت مئات الساعات من اللقاءات
    Yüzlerce saat su altında geçirdi ama kazalar olabilir. Open Subtitles لقد سجلت مئات الساعات تحت الماء، لكن الحوادث تحدث.
    Ellerinde fotoğraf olsa bile görüntülere bakmak Yüzlerce saat sürer. Open Subtitles حتى لو كانوا يملكون صورة لها، فسيأخذون مئات الساعات لحل القضية -لنبدأ العمل على الصورة
    Yüzlerce saat bire bir yapılmış görüşmeler. Open Subtitles مئات الساعات في مقابلات فردية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more