| yüz milyonlarca dolarlık çürük borç senedi satmak sizi rahatsız etmedi mi? | Open Subtitles | ماذا عن بيع مئات ملايين القروض علماً أنها فاسدة ألا يزعجك ذلك؟ |
| Burada yüz milyonlarca güneş sistemi daha olabilir. | Open Subtitles | ..قد يكون هناك مئات ملايين المجموعات الشمسية كهذه |
| Ancak onlar genç Dünya'dan yüz milyonlarca mil uzaklıktalar. | Open Subtitles | لكنها تبعد مئات ملايين الأميال عن الأرض الناشئة |
| Girdap, yüz milyon tonumuzun toplanmış olduğu Pasifik Okyanusu'nda bir dünyaydı. | Open Subtitles | إنّها عالمٌ في المحيط الهادئ، حيث تجمّعت مئات ملايين الأطنان منّا هناك. |
| Bir kaç yüz milyon yıl sonra güneş sistemi bir kez daha karmaşa içine daldı. | Open Subtitles | بعد عدّة مئات ملايين السنوات انخرط النظام الشمسي في الاضطراب مجددًا |
| Yüzlerce milyon dolar harcanarak aşı üretiminde mevcut akışın hızlanması sağlandı. | TED | مئات ملايين الدولارات أنفقت لتسريع عملية تصنيع اللقاح. |
| Yüzlerce milyon dolar anlamına geliyor. | Open Subtitles | وهذا يعني مئات ملايين الدولارات متوفرة من اجل تلك الحرب |
| Burnumdan beynime koku sinyalini taşıyan nöronlar ağı yüz milyonlarca yıllık evrim sürecinde ince ayara tabi tutuldu. | Open Subtitles | شبكة الخلايا العصبية التي تحمل إشارة الرائحة من الأنف الى الدماغ مؤلفة بشكل دقيق على مدى مئات ملايين السنين من التطور |
| NSA, milyonlarca veya yüz milyonlarca Amerikalı hakkında herhangi bir tür veri topluyor mu? | Open Subtitles | لملايين أو مئات ملايين الأمريكيين؟ كلا، سيدي. |
| Bu çölleri, nehirleri fırtınaların yapısını, deniz seviyelerini, yüz milyonlarca insanı belki de milyonlarca insanın zorunlu göçüne neden olacaktır. Eğer tarihten bir şey öğrendi isek, bu şiddetli ve genişleyen çatışmalar anlamına gelmektedir. | TED | قد يغير الصحاري، والوديان وشكل الأعاصير ومستوى مياه البحر، مئات ملايين الناس، ربما مليارات الناس قد تضطر للرحيل، وإذا تعلمنا من دروس الماضي، فهذا يعني حروبًا مستعصية ومنتشرة. |
| Ve yirmi, bazı araştırmalara göre otuz yıldan uzun süredir yıllık gelirinde doğru düzgün bir artış görmeyen Batı'daki yüz milyonlarca orta sınıf vatandaş, bu zararların cefasını çekiyor. | TED | وقد خلَّفت وراء الركب مئات ملايين الأشخاص من الطبقات المتوسطة في الغرب بنمو إيرادات جد فقير لأكثر من عقدين من الزمن، أو ربما ثلاث عقود، طبقًا لبعض الدراسات. |
| Örneğin, yapay zekâyı düşünecek olursanız, önümüzdeki 20, 30 yıl içerisinde yüz milyonlarca insan iş piyasasından çıkarılacak -- bu küresel düzeyde bir sorun. | TED | لو أخذت الذكاء الاصطناعي على سبيل المثال وعلى مدى السنوات الـ 20 و 30 القادمة سيُدفع مئات ملايين الناس خارج سوق العمل هذه مشكلة على صعيد عالمي |
| Ama sen yüz milyonlarca masum insanı öldürmekten söz ediyorsun. | Open Subtitles | لكنّكِ تتحدّثين عن ... عن قتلِ مئات ملايين الأبرياء |
| Bombardıman yüz milyonlarca yıl sürdü. | Open Subtitles | استمرّ القصف مئات ملايين السنوات |
| Birkaç yüz milyon yıl geçer ve bir gün bir bakterinin DNA'sında mikroskobik bir kopyalama hatası olur. | Open Subtitles | حتى مرت بضعُ مئات ملايين الأعوام و من ثم في يوم كان هناك خطأ مطبعي مجهري |
| Kusura bakmayın ama Bay DeCarlo siz yüz milyon plak satın da nasıl başa çıkacağınızı görün. | Open Subtitles | مع كل الإحترام, أيها (السيد (دي كارلو... بِع مئات ملايين الأسطوانات, و شاهد كيف ستتعامل مع الأمر. |
| Bir milyar yılda galaksi kümelerini koparıyor Yüzlerce milyon yılda da galaksilerin kendilerini parçalıyor. | Open Subtitles | سيحتاج لمليار سنة ليفصل مجموعة من المجرات عن بعضها وبعدها سيحتاج مئات ملايين السنين لتمزيق المجرات نفسها |
| Ve çok büyük paralar söz konusu. Yüzlerce milyon dolar. | Open Subtitles | و يوجد الكثير من المال متورط مئات ملايين الدولارات |
| Yani bu konuştuğun şey Yüzlerce milyon dolarlar demek. | Open Subtitles | اعني, انها مئات ملايين الدولارات التي سنكسبها |