| Senin oğlun adalet... ve doğruluk için öldü. | Open Subtitles | إبنكِ مات من أجل العدالة و الحق | 
| - O bizim günahlarımız için öldü. | Open Subtitles | مات من أجل ذنوبنا | 
| Kimileri İrlanda için öldü ,ama Dev, İrlanda için orospu oldu. | Open Subtitles | البعض مات من أجل آيرلندا، و (ديف) أصبح عاهرة من أجل آيرلندا. | 
| Ve gerçekten inandığı şey uğruna öldü: | Open Subtitles | وقد مات من أجل ما آمن به حقاً: | 
| Şimdi ölürsen, babam bir hiç uğruna ölmüş olacak! | Open Subtitles | لو تموت الآن، فأبي مات من أجل لا شيء! | 
| Bu gerçek uğrunda öldü ve ben bunun bir hiç uğruna olmasına izin veremem. | Open Subtitles | لقد مات من أجل الحقيقة ولا يمكنني أن أترك هذا هباءاً | 
| Tanrıya inanıyorsunuz değil mi ve İsa'nın sizin günahlarınız için öldüğüne? | Open Subtitles | تؤمن بالاله, أليس كذلك؟ بأنّ المسيح مات من أجل خطاياك؟ | 
| En azından ailesi, önemli bir şey uğruna öldüğünü bilerek rahatlayabilir. | Open Subtitles | على الأقل يمكن لعائلته أن ترتاح بمعرفته أن مات من أجل شيء هام | 
| Ama iyi bir amaç için öldü. | Open Subtitles | مات من أجل قضية إنسانية | 
| Ülkesi için öldü. | Open Subtitles | مات من أجل بلده | 
| Ağabeyin bu kitap için öldü. | Open Subtitles | أخوك .. مات من أجل هذا | 
| Babam da anavatan için öldü. | Open Subtitles | حتى أبي مات من أجل الوطن | 
| "Günahlarınız için öldü. " Kim kazanacak? | Open Subtitles | "مات من أجل خطايانا" من سيفوز؟ | 
| "Kocan bunun için öldü" kartını oynamaya nasıl cüret edersiniz? | Open Subtitles | "إياكِ أن تقولي "زوجكِ مات من أجل ذلك | 
| Çünkü o bizim özgürlüğümüz için öldü. | Open Subtitles | لأنهُ مات من أجل حُريَتِي. | 
| İnandıkları uğruna öldü, ve ben buna saygı duyuyorum. | Open Subtitles | إنه مات من أجل ما أمن به وأنا أحترم هذا | 
| O zaman oğlum bir hiç uğruna ölmüş olur. | Open Subtitles | إذن ابني مات من أجل لاشيء | 
| Babam bunun uğrunda öldü. | Open Subtitles | والدي مات من أجل هذا | 
| Eğer İsa'nın sizin günahlarınız için öldüğüne kabul ederseniz, onu kurtarıcınız ve Mesih olarak kabul ederseniz siz de kurtarılmış olacaksınız, değil mi? | Open Subtitles | أنَّك إن آمنت بأنَّ "يسوع" مات من أجل خطاياك فأنت تقبل بأنَّه منقذك و مُخلِّصك فإنَّك أيضاً ستُحفظ | 
| En azından ailesi, önemli bir şey uğruna öldüğünü bilerek rahatlayabilir. | Open Subtitles | على الأقل يمكن لعائلته أن ترتاح بمعرفته أن مات من أجل شيء هام |