O gece ne gördüğümü biliyorum. Bunların hepsi saçmalık. | Open Subtitles | . أعلم مارأيته تلك الّليلة . كلّ مايجري محض هراء |
Hayır, ne gördüğümü biliyorum. | Open Subtitles | كلا، أعلم مارأيته |
Benim Gördüğüm, kız kardeşini ölmek üzere gören bir kızın travmatik haliydi. | Open Subtitles | مارأيته هو فتاة صغيره تعرضت لصدمة بسبب رؤية شقيقتها قريبه من الموت |
2001-2002 kışında Afganistan boyunca yürürken, Gördüğüm şeyler bu manzaralar gibiydi. | TED | عندما تجولت في أفغانستان في شتاء 2001-2002 مارأيته كان هذا .. |
Burada gördüğün şeyler, gerekli ve mantıklı bir gelişmenin ilk ve küçük adımları. | Open Subtitles | مارأيته كان أول خطواتنا المتعثرة لتطور ضروري ومنطقي |
Sadece şunu bilmeni istiyorum, bugün gördüğün şey zannettiğin şey değildi, tamam mı? | Open Subtitles | أردت تعرف أنه مارأيته الليله كما أعتقدت حسناً |
Bu akşam gördüklerimin gerçek olmadığını söyler misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تقول لي أن مارأيته الليله ليس حقيقه ؟ |
Herkes bana gördüklerimin gerçek olmadığını söyleyip duruyordu. | Open Subtitles | تعلمون, كلهم يقولون لي أن كل مارأيته لم يكن حقيقياً, |
Bakın, ne gördüğümü iyi biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعرف مارأيته |
Ne gördüğümü bilmiyorum. | Open Subtitles | لستُ أعرف مارأيته |
Ne gördüğümü bilmiyorum. | Open Subtitles | لست أعرف مارأيته |
- Onlar benim gördüğümü görmedi. | Open Subtitles | هم لم يروا مارأيته |
- Hey, ben gördüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | -أنا أقول مارأيته. |
Tek Gördüğüm kayalardan birinin bana ateş ettiğiydi. | Open Subtitles | كل مارأيته هو اطلاق النار علي من بين الصخور |
Benim Gördüğüm gözlerimde umut olan bir adamdı. | Open Subtitles | كل مارأيته الليله هو رجـل مع عينين مليئه بالأمـل |
Gördüğüm şeyler konusunda yalan söylemekten, saklanıp delirmiş taklidi yapmaktan bıktım artık. | Open Subtitles | آبي لقد تعبت من الكذب بشأن مارأيته ياأمي لقد تعبت من أخفاء الحقيقة والتظاهر بأني مجنونة |
Aslında bir oyuncu olmadığını görmeye başlıyorum. Hayır, o senin gördüğün yakışıklı dış görünüşüm sadece. | Open Subtitles | قد بدأت أرى انك لست زير نساء على الاطلاق لا كل مارأيته كان زائفا لاغير |
Ama senin gördüğün o değildi, o sıradan bir köpek değildi. | Open Subtitles | لكن ذلك ليس مارأيته ذلك لم يكن كلباً عادي فقط |
gördüğün, aklıma gelen şeydi. | Open Subtitles | ما رأيته كان مارأيته هو ما أعتقده |
- Çok iyi. Şimdiye kadar gördüklerimin en iyisi. | Open Subtitles | -هذا جيد حقًا، أفضل مارأيته حتى الآن . |