| Bazıları hâlâ onun yaşadığını sanıyor. | Open Subtitles | فى الواقع تعتقد بعض الناس إنه مازال موجود |
| Sanırım sorun bir tanesini hâlâ sokaklarda bırakmış olmam. | Open Subtitles | اظن انه الامر بسبب كم مجرم مازال موجود بالشارع هذه المشكلة |
| Ancak içinizden bir parça bana katılmanız için yaptığım bu teklifin hâlâ var ve geçerli olduğunu söyleyecek. | Open Subtitles | لكن بمكان ما في أعماقكم ستعلمون أن عرضي لكم بإنضمامي لكم مازال موجود |
| Ama bu hala benim büyükanne. Ve bu hala büyü. | Open Subtitles | لكني مازلت كذالك وأيضا السحر مازال موجود. |
| - hala orada mı? - Evet, çabuk gelseniz iyi olur. | Open Subtitles | هل هو مازال موجود نعم, ويستحسن أن تأتوا بسعه |
| Vaizin cesedinin büyük kısmı hâlâ inşaat alanında. | Open Subtitles | معظم جسد القسّ مازال موجود في موقع البناء .. |
| Vaizin cesedinin büyük kısmı hâlâ inşaat alanında. | Open Subtitles | معظم جسد القسّ مازال موجود في موقع البناء .. |
| Onda görmeye alışık olduğumuz hırs ve isteğe hâlâ sahip. | Open Subtitles | الجمهور يرغبون في ذلك و الاصرار مازال موجود |
| Farklı bir durum ama aramızdaki bağ hâlâ duruyor. | Open Subtitles | مختلف ولكن الاتصال مازال موجود هناك |
| İlk dirilen hâlâ dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | . القائم الأول مازال موجود في الخارج |
| Düğmenin hâlâ orada olma ihtimali var. | Open Subtitles | هناك فرصة أن البرعم مازال موجود |
| Ama adı hâlâ listelerinde. | Open Subtitles | و إسمه مازال موجود فى قائمتهم |
| Ama adı hâlâ listelerinde. | Open Subtitles | و إسمه مازال موجود فى قائمتهم |
| Oh evet, yatak odasında da Polflexan'ın eski bir kartpostalını buldum ve iskele hâlâ yerindeydi. | Open Subtitles | أجل وفى غرفة نومها وجدت بطاقه بريديه لبولفلكسان) والجسر مازال موجود) |
| hâlâ buralardadır. | Open Subtitles | بالطبع انه مازال موجود حولنا |
| Belki hala insan kısmın içinde olabilir. | Open Subtitles | أنا أعلم جزء منك أنساني وربما مازال موجود |
| Ancak, inanıyoruz ki hergün çöpe attığımız bardağın kaybolmadığını, hala Dünya'da bir yerlerde olduğunu görürsek, | TED | لكن هناك شيء آخر نؤمن به وهو أذا راينا في حياتنا اليومية أن الكوب الي نرميه ، سوف لن يختفي. لكنه مازال موجود في مكان ما على كوكبنا. |
| Böcek ilacı hala üzerimde. | Open Subtitles | المبيد الحشري مازال موجود عليّ |
| Benim çocuğum hala oralarda bir yerde ve dışarı çıkmak istiyor. | Open Subtitles | فتاي مازال موجود هناك وهو يريد الخروج |
| Yani çoğu hala dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | إذن معظمها مازال موجود بالخارج |
| Cüzam yaygın değil ama hala var. | Open Subtitles | الجذام نادر جدا لكنه مازال موجود |