| Bunu bana dans hocasının futbol idmanına geldiğinde bana söylediği şeydi. | Open Subtitles | هذا ماقاله مدرب الرقص الذي جاء الى تدريبات الفوتبول |
| Ailemin bana söylediği şey Mayıs gibi. | Open Subtitles | كل ماقاله لي والداي ان عيد ميلادي في بداية شهر أيار |
| - Hayır, Jerry, o öyle dedi. - O halde bana şimdi yalan atıyorsun. | Open Subtitles | لا ياجيري ، هذا ماقاله إذا أنت تكذب علي الآن |
| Dunbar Mueller hakkında böyle demişti. | Open Subtitles | وانت نائم بجانبه هذا ماقاله دونبار عن مولار |
| Ama tek dediği daha fazla tanığın öldürülmemesini sağlamam gerektiği. | Open Subtitles | لكن كل ماقاله هو أن أحرِص على عدم قتل المزيد من الشهود |
| Onun peşinden gidemezsin. Rayden'ın söylediklerini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلحق به ألا تتذكر إذن ماقاله رايدن ؟ |
| Ama, o müşterinin söyledikleri çok da yanlış değildi. | Open Subtitles | ماقاله ذلك الزبون لم يكن خطأ على الإطلاق |
| " Adam öyle diyor " " Bay İçki'ye bulaşma " | Open Subtitles | ♪ هذا ماقاله الآن ♪ - ♪ لا تعبث مع السيد خمر ♪ |
| Mose da bostan korkuluğu için öyle söylemişti ama zavallıya neler yaptı. | Open Subtitles | هذا ماقاله موس عن سيدته الفزاعه وانظرو ماذا فعل لذلك الشيء المسكين |
| Adamın dediğini yaparsan, buradan hemen gideriz. | Open Subtitles | جو ، اعمل ماقاله لك وسنخرج من هنا من قبل أن ترعف |
| Sonra karısı günde iki kere adamın ona senin söylediğini söylediği şeyleri doğru anladığından emin olmak için arayacak adam söylemediği için de kadın anlamamış olacak. | Open Subtitles | ثم ستتصل عليك زوجته مرتين في اليوم لتتأكد بأنها تفهم ماقاله لها بأنك قلته له والتي لن تقوم به لإنه لم يفعل ذلك |
| Sayın Rogers, generalin söylediği kendi görüşüdür. | Open Subtitles | أيها السيد روجرز , ماقاله الجنرال في هذه الحالة |
| Eğer yalan söylüyorsa, söylediği her şeye şüpheyle bakacağız. | Open Subtitles | وإن كان يكذب, فهذا يستدعي جميع ماقاله للاستجواب |
| Dunbar böyle dedi. "West'i ben vurmadım." West vurulmadı. | Open Subtitles | هذا ماقاله دونبار قال انه لم يقتل ويست وهو لم يطلق عليه الرصاص |
| O fırıldak haberle ilgili şehir planlama müdür yardımcısı bana ne dedi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ماقاله مدير مصلحة الإسكان لي بشأن تصريحاته المُدرَجة ؟ |
| Neden onun dediğine tamam dedi biliyor musun? | Open Subtitles | مرحبا. تعلمين لماذا قامت بتنفيذ ماقاله, صحيح؟ |
| Daha doğrusu kendisi demişti. Bilemiyorum. | Open Subtitles | نعم, هذا ماقلوا بشأنه المرهـ الماضية أو ماقاله |
| Sanırım Dr.Freedman'ın dediği gibi bir okulda yeterince kalmak benim gibi çocuklar bulana kadar. | Open Subtitles | اعتقد اني أريد ماقاله دكتور فريدمان البقاء في مدرسة واحده لمده طويلة بما فيه الكفاية .. حيث يمكنني ايجاد أولاد |
| Kaçışın verdiği heyecanla, Manche, Westmoreland ölmeden önce, yaşlı kuşun söylediklerini tam duyamamış da. | Open Subtitles | حسنا، الإثارة في الموضوع أن مانش لم يسمع كل ماقاله العجوز ويست مورلاند |
| Aynen biraz önce size anlattığım gibi anlattım. Tipper ile birlikte arabayla yolculuk ediyorduk, Shoney, ucuz aile restaurant zinciri, adamın söyledikleri - herkes güldü. | TED | أخبرتهم بنفس الطريقة التي أخبرتكم بها تقريبا. أنا و تيبر كنا سائقين بأنفسنا, شونيز, سلسلة مطاعم عائلية منخفضة التكلفة, ماقاله الرجل- ضحك الجمهور كما فعلتم. |
| " Adam öyle diyor " " Bay İçki'ye bulaşma " | Open Subtitles | ♪ هذا ماقاله الآن ♪ - ♪ لا تعبث مع السيد خمر ♪ |
| Russell sana hiç vazgeçmediğini söylemişti, ha? | Open Subtitles | لقد سمعت ماقاله روسل أنت لا تعرف متى تعتزل |
| dediğini duydun. Onun videosu değil. | Open Subtitles | لقد سمعت ماقاله إنها ليست أغنيته المصورة |
| Jonathan'ın dediklerini duyuyorum ama benim verecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أستطيع أن أسمع ماقاله جوناثان ولكن ليس لدي شئ لأعطيه. أستطيع فقط أن آخذ |
| Bay Ben Harouch'un dedikleri kulağıma geldi. | Open Subtitles | سمعتُ عن ماقاله السيد بن هاروش .. |
| Lenin'in Yahudi düşmanlığı için ne söylediğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ماقاله لينين عن معادات السامية؟ |
| Ve bana anlattığı kadarıyla hiç de kolay olmamış. | Open Subtitles | وحسب ماقاله لي لم يكن هذا سهلاً |