| Bir Macallan 12 alayım. Sek olsun. Yanına da su. | Open Subtitles | -أيمكنك أن تحضر لي ماكالن 12 نقيّ ، راكد ؟ |
| Macallan 25, sek olsun. | Open Subtitles | ماكالن 25 خالي من الماء |
| Bay Macallan, ben Ulusal Güvenlik'ten Müdür Yardımcısı Michaels. | Open Subtitles | سيد (ماكالن)، نانب المدير (مايكلز) من وكالة الأمن القومي يكلمك |
| Sadece hazır olduğundan emin olmak... Macallan yapması gerekeni yapacak. | Open Subtitles | ـ أريد أن أتأكد من استعدادك ـ سيقوم (ماكالن) بما عليه فعله |
| Monica, ben Cindy Macallen. Düşündüğümüzden daha büyük bir şey var. | Open Subtitles | مونيكا ، معكِ سيندي ماكالن الأمر اكبر مما يبدو لنا |
| Söyledim ama Macallan'ın uslu duracağını iddia etmene rağmen bir haber sızdı. | Open Subtitles | فعلت هذا، بالتناقض إذاً مع تأكيداتك أن (ماكالن) سيحسن التصرف نواجه الآن تسريباً |
| İnsanlara değer biçmeyi sevmem... ama Macallan daha değerli. | Open Subtitles | لا يروقني تحديد القيمة البشرية لكن (ماكالن) أعلى قيمة |
| Aidan Macallan'ı Amerikan topraklarına getirmek için ne gerekecek? | Open Subtitles | ماذا تتطلب إعادة (آيدن ماكالن) إلى الأراضي الأميركية؟ |
| Bay Macallan'ı tehlikeye atmak istemezsiniz, değil mi? | Open Subtitles | وبالطبع لا تريدين تعريض السيد (ماكالن) للخطر، أليس كذلك؟ |
| Stamper, Macallan'ın yerini bir iki saate belirleyebileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | يقول لي (ستامبر) إنّنا سنعرف موقع (ماكالن) خلال ساعة تقريباً |
| Anladığım kadarıyla, henüz Bay Macallan'ın | Open Subtitles | فهمت أنكما لا تعرفان بعد ما قاله السيد (ماكالن) |
| Macallan'ın en kısa zamanda buraya dönmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد إعادة (ماكالن) إلى هنا بأسرع ما يمكن |
| - Önceden söyleyecektim ama Cathy, Aidan Macallan meselesiyle çok yakından ilgileniyor. | Open Subtitles | أن (كاثي) فضولية جداً بشأن (آيدن ماكالن) |
| Sorun Macallan ve Macallan'ın sorun hâline gelmesine izin veren kişi. | Open Subtitles | بل (ماكالن) وكذلك من سمح لـ(ماكالن) بأن يصبح المشكلة |
| Aidan Macallan hâlâ Petrov'a ne söyleyip söylemediğini açıklamıyormuş. | Open Subtitles | ما زال (آيدن ماكالن) يرفض الافصاح عمّا قاله أو لم يقله إلى (بتروف) |
| Macallan'ın Petrov'a ne söylediğini öğrenmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعرف ما الذي قاله (ماكالن) إلى (بتروف) |
| O konuda emin değilim ama Aidan Macallan'la ilgili bilgi istedi. | Open Subtitles | لا أعرف لكنها أرادت معلومات عن (آيدن ماكالن) |
| Macallan'ın Petrov'a ne dediğini öğrenemedin mi? | Open Subtitles | ألم تعرفي ما الذي أخبره (ماكالن) لـ(بتروف)؟ |
| Macallan ona güvence olarak bir şey vermiş midir? | Open Subtitles | هل تعتقد أن (ماكالن) أعطاها شيئاً كحماية؟ |
| Hepsi Macallen'ın aldığı dosyada var, kırmızı dosyada. | Open Subtitles | كل شئ فى الملف الذى اخذته ماكالن الملف الأحمر |
| Bayan Hunter! Macallen nerede? | Open Subtitles | آنسة هانتر اين هي ماكالن ؟ |