| Hayır, bak Manmeet, Amerika'da evlenmeye karar vermeden önce birileriyle bir süre çıkarsın. | Open Subtitles | لا لا , أترى يا مانميت في أميركا تواعد شخص ما لـ فترة قبل أن تقرر ان تتزوج بها |
| Manmeet, telefonda hiç satış yapmıyorsun. | Open Subtitles | مانميت ? انت لم تقم بأي بيعة خلال المكالمات |
| Manmeet, hafta sonuna kadar satışlarını arttırmazsan sevi kovmak zorundayım. | Open Subtitles | مانميت ? ان لم ترفع مبيعاتك بحلول نهاية الاسبوع يجب علي أن اطردك |
| Manmeet'ten kız arkadaşlarından ayrılmasını istedim ve o da kızlara satış yapmaya başladı. | Open Subtitles | لقد طلبت من مانميت ان يقطع علاقته بكل فتياته وقد انتهى به الامر يبيع بعض المنتجات |
| Sağ ol, Manmeet. Mid-America Hediyelik Eşya. Ben Todd. | Open Subtitles | لقد حسنت عربته شكراً لك مانميت منتصف أميركا للطرائف , هنا تود |
| Manmeet, başkalarının özel eşyalarını karıştırmamalısın. Bu, gizliliğin ihlali olur ve patronun olarak ben... | Open Subtitles | مانميت لا يجدر بك أن تفتش في أغراض الأخرين الشخصية إنه إنتهاك لـ خصوصيتهم |
| Manmeet ile akşam yemeğine gideceğini duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنك ستذهب للعشاء مع مانميت |
| Manmeet bunu onun dosyasına gizlice koyacak. | Open Subtitles | مانميت سيضع هذه الورقة في الملف |
| Manmeet, bir rahat versen daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | مانميت , يجب عليك ان تدعم يركزون |
| Biz Manmeet veya Madhuri ya da Asha ya da bu adam değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا بـ"مانميت" أو "ماهدوري" أو "آشا" أو هذا الرجل |
| Manmeet, sırf seksi olduğu için bir kadını işe almayacağım. | Open Subtitles | (مانميت) ، لن أقوم بتعين أمرأة لانها ، مثيرة فحسب |
| Manmeet'in kız arkadaşı ona bir video göndermiş. Bana New York'taki hayatını gösteriyor. | Open Subtitles | أرسلت صديقه (مانميت) له فيديو - (أنها تريني حياتها في ، (نيويورك - |
| - Manmeet. - Manmeet. | Open Subtitles | مارمايتا مانميت |
| Manmeet, evlilik teklifi gevezelik değildir. | Open Subtitles | مانميت الزواج عرض وليس دردشة |
| Manmeet. - Manmeet, gelecek misin? | Open Subtitles | مانميت مانميت سوف تحضر صحيح ؟ |
| Anlayamıyorum, Manmeet. | Open Subtitles | لا افهم هذا مانميت |
| Bunu söylemekten nefret ediyorum Manmeet ama çoğunun dişleri beyazlatılmış, tenlerine sprey sıkılmış ve kıvrımları da silikon. | Open Subtitles | (أكره أن أقول هذا لك (مانميت ولكن أسنانهم البيضاء , البشرة السمراء بالرش والعديد من تلك المنحنيات عبارة عن سيلكون |
| Sizin bu absürt elbisenin içine girmenizle Manmeet'in erotik hikâyeler anlatması tesadüf değil. | Open Subtitles | ليست مصادفه في اللحظه الذي أتيت بهذة الملابس الخرقاء مانميت) أنطلق بهذه القصه الجنسيه) |
| Gupta ve Manmeet hangi cehennemdeler? | Open Subtitles | أين غوبتا و مانميت ؟ |
| Manmeet, nerede kaldın? | Open Subtitles | مانميت , أين كنت ؟ |