| Tek istedikleri adamla beş dakika konuşmak. | Open Subtitles | كل مايريدونه هو التكلم مع هذا الفتي لخمس دقائق |
| Sadece iyi bir şov çıkarmak istiyorlar, tek istedikleri bu. | Open Subtitles | لابد ان تريهم مدى قوتك لان كل مايريدونه هو عرض جيد فقط |
| Bunu öldüren adamlar, onlarla çalışmam için zorluyorlar ve eğer sen yollarına çıkarsan, eğer beni istedikleri şeylerden alıkoyarsan sana bu olur, bana bu olur. | Open Subtitles | من قتلو من تراهم بالصورة يجعلونني اعمل لحسابهم ولو تدخلت وحاولت منعي من فعل مايريدونه هذا مصيرك |
| Sadece bir kaç yıl içinde kariyerimin zirvesine çıkacağım çünkü insanlara istediklerini veriyorum. | Open Subtitles | فى بضع سنوات قليله سوف أعلو الى قمة المهنية... لأنى أعطى العامه مايريدونه |
| Kesinlikle. Ki bu da ne istediklerini öğrenmemiz gerekiyor demek. | Open Subtitles | بالضبط، مما يعني أننا يجب أن نتكتشف مايريدونه |
| Ne istiyorlarsa gönder ve kızımızı geri alalım. | Open Subtitles | أرسل لهم ... مايريدونه مهما كان و سنستعيد ابنتنا |
| Doğru, istedikleri her şeyi yapması için de karısını koz olarak kullanıyorlar. | Open Subtitles | صحيح, وزوجته هي وسيلة الضغط للتأكد أنه يفعل تماماً مايريدونه |
| Tek istedikleri kasadaki güvenli kutuların birinden bir şeyler almak. | Open Subtitles | كل مايريدونه هو أسترداد شيئاً ما من احدى صناديق الودائع التي في الخزنة |
| Bizden, olmamızı istedikleri de bu değil mi? | Open Subtitles | وهذا مايريدونه فينا ، أليس كذلك ؟ |
| Amaçları benden istedikleri şeyi almaktı. | Open Subtitles | ولقد جندوه للحصول على مايريدونه مني |
| Dürüst olmak gerekirse, en çok istedikleri şey onlara yalan söylemen. | Open Subtitles | لاكون صادقة مايريدونه هو ان تكذبي عليهم |
| Neden insanlar istedikleri şeyi açıkça belirtmezler? | Open Subtitles | لماذا الناس لا يوضحون مايريدونه فحسب؟ |
| İnsanlara istedikleri şeyi veriyoruz sadece. | Open Subtitles | نحن نقوم بمنح النّاس مايريدونه |
| İstedikleri de bu zaten. | Open Subtitles | هذا مايريدونه .. |
| - Dinlemek istemiyorum. - Bütün istedikleri bir sayı. | Open Subtitles | فكل مايريدونه هو رقم |
| Wraithler istediklerini alıyorlar, Olesyalılar rahat bırakılıyor. | Open Subtitles | يحصل الرايث على مايريدونه ويتركون الأوليسيين وشأنهم. |
| Ve insanlar istediklerini alabilirler, değil mi? | Open Subtitles | والناس يمكنهم الحصول على مايريدونه , صحيح؟ |
| Her istediklerini elde ederler ama sevgiyi bulamazlar. | Open Subtitles | يحصلون على مايريدونه لكن لأيحصلون على الحــب |
| Bizim gibilerin istediklerini elde etmek için çalışmaları gerekiyor. | Open Subtitles | أنظروا،أطفال مثلنا عليهم العمل للحصول على مايريدونه |
| İstediklerini alamazlar çünkü bunu istiyorlar. | Open Subtitles | سبب عدم حصولهم على مايريدونه أنهم يريدونه. |
| İnsanların kalplerinden neler geçtiğini gerçekte sizden ne istediklerini bilemezsiniz. | Open Subtitles | أنت لاتعلمُ قط مافي قـلب الـشخص مايريدونه منك حقا. |
| Ne istiyorlarsa yap. Tam olarak istediklerini yap. | Open Subtitles | افعل مايريدونه بالضبط |