| Ve her 100 dolar için neredeyse 30 yıl eğitim almış olacaksınız. | TED | ولكل مئة دولار، تحصل على مايقارب الثلاثين سنة إضافية من التعليم. |
| Şimdi neredeyse bir milyon kişi benim kı... Kı... | Open Subtitles | الان مايقارب المليون سوف يعرفون أنني في الأربعـ |
| neredeyse yirmi yıldır bir gece deliksiz uyumadım. | Open Subtitles | ولم أنام خلال الليل مايقارب عقدين من الزمان |
| yaklaşık olarak üç yıl önce gömüldüğünü gösterir. Gözleri sevimliymiş. | Open Subtitles | مايعني أنه دفن قبل مايقارب الثلاث سنوات لديه عينان فريدتان |
| Los Angeles'ta yaklaşık 70 bin dönüm park alanı var. | Open Subtitles | حسنا هناك مايقارب 70000 فدانا من المتنزهات فى لوس انجيلوس؟ |
| neredeyse üç gün- | Open Subtitles | مايقارب الثلاث أيام لكنها ثلاث أيام نظيفه |
| Başkentte eski müttefik generallerin neredeyse yarısı bu başkanı cebren azletmek için hazır bekliyor. | Open Subtitles | في العاصمة , لدي مايقارب نصف القادة السابقين, جاهزين لإزالة هذا الرئيس بالقوة. |
| Ardından o kadının ortaya çıkıp araziye neredeyse iki milyon ödemesi mucize gibi görünmüştü. | Open Subtitles | لذا بدت كالمعجزة عندما دفعت تلك المرأة اللتي تقطن في بارادايس مايقارب المليونين دولار |
| neredeyse 2 yıldır buradayım ve yatarken hâlâ bazen karıma uzanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني هنا منذ مايقارب عامين ولازال هناك بعض الليالي التي أشتاق فيها لزوجتي |
| Yayındaykenki halinden hisse başına neredeyse 8 dolar daha az bir fiyata. | Open Subtitles | وهو مايقارب الـ8 دولارات أقل من السعر بعد البث. |
| İnsan saçı neredeyse 80.000 nanometre yani tarayıcı tünek mikroskobuyla temsili olarak görünür. | Open Subtitles | إنها مثل شعرة الإنسان التي تساوي مايقارب 80 ألف نانو متر لذا، إنها تقدّم تمثيلاً بإلكترونات التقفي.. |
| Ken ve ben neredeyse 40 yıldır birlikte çalışıyoruz. | TED | أنا و" كين " نعمل سوية منذ .. مايقارب 40 عاماً |
| Bunun için neredeyse 3 ay ceza almışsınız. | Open Subtitles | وحصلت على حكم مايقارب ثلاثة أشهر لذلك |
| Buraya neredeyse altı yıldır geliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت آتي إلى هنا مايقارب ست سنوات |
| 23 farklı eyaletteki 33 şehirden huzur bozan yaklaşık 3000 kişi gözaltına alındı. | Open Subtitles | مايقارب 3000 مخربين اخذوا الى الحبس من 33 مدينة في 23 ولاية مختلفة |
| Bu kromozomlarda yaklaşık 25.000 gen var. | TED | وفي تلك الكروموسومات مايقارب الـ 25,000 جين. |
| Tabii dünyada yalnızca bir değil, yaklaşık 7.000 konuşulan dil var. | TED | الآن بالطبع، لا توجد لغة واحدة في العالم، هناك مايقارب 7000 لغة منطوقة حول العالم. |
| Beynimizde, yaklaşık 10.000 trilyon sinirsel bağlantı vardır. | TED | هناك مايقارب 10.000 تريليون وصلات عصبية داخل هيكلة الدماغ |
| ve Uturi ormanının yaklaşık 1300 çeşit bitkide barındırdığı biliniyor. | TED | هي غابات ايتوري— مايقارب ال1300 نوع من النباتات تم اكتشافه الى حد الان |
| Şu an yaklaşık 15 yıllık datamız var. Böylece ormanın karbon emilimine nasıl katkı sağladığını görebiliyoruz | TED | والآن لدينا معلومات عن مايقارب 15 سنة , لمعرفة كيفية مساهمة هذه الغابة للتخفيض من إنبعاث الكربون |
| Ayrıca dur sinyalleri de vardır. hemen hemen sekiz tane farklı dur sinyalimiz var. | TED | ومن ثم ترسل اليه اشارة توقف عن الاكل ونحن نملك مايقارب 8 اشارات توقف لنتوقف عن الطعام بعد الشبع |