| Barikatlar kuruldu, devriyeler dışarıda. Herşey olabildiğince sessiz. | Open Subtitles | حواجز الطرق قائمه والدوريات تجوب بالخارج، كل شيء كأفضل مايمكن |
| Bunu olabildiğince kısa tutalım. Bu seferlik karına dokunmayacağız. | Open Subtitles | سنحاول ان نجعل ذلك اقصر مايمكن زوجتك لن تؤذى فى ذلك الوقت |
| Bu askıların olabildiğince hızlı birbirinden ayrılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج لفصل علاقات الملابس هذه بأسرع مايمكن. |
| Bununla ne yapabileceğinizi hayal edin. Dürüstçe söylemeliyim ki bunun gerçekleşmesi henüz Mümkün değil; çünkü çok uzun sürer. | TED | الآن, تخيل مايمكن أن يفعله ذلك. يجب أن أقول بصراحة أن المبنى لايستطيع القيام بهذا لأنه يستغرق وقتا طويلا. |
| Bana Mümkün olan en kısa sürede değerlendirme raporu versinler. | Open Subtitles | وليبلغوا تقرير لى بأسرع مايمكن. |
| Burada Zelenka'yla kalıp Dart'ın parçalarını Mümkün olduğunca getirmeye çalışacağız. | Open Subtitles | سأبقى مع زيلينكا وأحضر مايمكن من أجزاء السهم. |
| Kalabildiğimiz kadar kalalım burada o zaman ha? | Open Subtitles | دعينا نبقي هنا اطول مايمكن |
| Bu sırada cesedi morga gönderelim ve bize neler söyleyecek ona bakalım. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، لنأخذ الجثة إلى المشرحة ونرى مايمكن أن تخبرنا به |
| Cebinden az para koyarsın, sonra amaç olabildiğince borçlanmaktır. | Open Subtitles | بعد ذلك , أسهم الحد الأدني هي ماتريدها ستقع بالديون على أكثر مايمكن |
| Tamam, beyler olabildiğince hızlı şuraya kuralım. | Open Subtitles | حسناً يافتيان , لنجهزها هناك ,بأسرع مايمكن |
| Cesedi buradan çıkartabilmek için, olabildiğince çabuk izne ihtiyacım var. | Open Subtitles | أَحتاجُ الرخصةَ أَنْ تُصبحَ الجسم خارج هنا بأسرع مايمكن. |
| Bunu, olabildiğince çabuk, düzeltecek biri lazım. | Open Subtitles | حسنا, نحن في حاجه إلى شخص ليصلح هذا بأسرع مايمكن |
| Bebek gelir gelmez olabildiğince çabuk kapatacağım. | Open Subtitles | وبعدَ ان تلدَ سأقوم بإغلاقها بأسرع مايمكن |
| Karakola, olabildiğince çabuk gelmemizi söylediler. | Open Subtitles | انهم فقط يريدوننا في مركز الشرطه في اسرع مايمكن |
| Sadece bir kaç gün için buradayım, ve olabildiğince Amerika'nın çoğunu görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا هنا لعدة أيام فقط وأود أن أرى من أمريكا أكثر مايمكن |
| Ben de oradan olabildiğince çabuk tüymeye çalıştım ama babaları durumu yanlış anladı. | Open Subtitles | ولهذا خرجت من هناك بأسرع مايمكن ولكن حصلت مشكلة هناك |
| Amaç, madenlerden olabildiğince hızla olabildiğince gümüş çıkarmaksa kotaya asla ulaşamazsınız. | Open Subtitles | ولو كان هدفك أن تحصل على أكبر كمية من الفضة من المناجم بأسرع مايمكن فلن تبلغ نصيبك أبداً |
| olabildiğince çok rapor almak istiyorum. | Open Subtitles | اردت الحصول على العديد من التقارير بقدر مايمكن |
| Tren istasyonuna, olabildiğince hızlı. | Open Subtitles | إلى محطة سكة الحديد بأسرع مايمكن بسرعه |
| Haberler evde kalmamız gerektiğini söylüyorlar. Mümkün olduğu kadar çabuk, Özellikle şimdi. | Open Subtitles | تقول الأخبار الزموا بيوتكم وأخلوا الشوارع بأسرع مايمكن حالا |
| Dün gece biz uyurken arabayla gezintiye çıktığını söylersen ve kaza sırasında arabayı senin kullandığını söylersen Mümkün olan en kısa cezayı alman için en iyi avukatı tutarım. | Open Subtitles | إذا قلت أنك من كنت تقود السيارة بالأمس ونحنُ نائمين وأنت من كنتَ تقود أثناء الحادث سأضعُ لك أفضل محامٍ ليقوم بإخراجك بأسرع مايمكن |
| Geçişin Mümkün olduğunca yumuşak olmasını istiyor. | Open Subtitles | كانت تود نقل السلطة لشخصاً ما بأسرع مايمكن |
| Kalabildiğimiz kadar kalalım burada o zaman ha? | Open Subtitles | دعينا نبقي هنا اطول مايمكن |
| neler olabileceğini hayal edin, çünkü her bölgenin bir katkısı olacaktır. | TED | وتصور مايمكن أن يحدث، لأن كل منطقة لديها شيء تقدمه. |