| Aslında o günle ilgili olarak en iyi hatırladığım şey arabayla hastaneye gitmekti. | Open Subtitles | ،في الواقع ما أتذكره فعلاً حول ذلك اليوم هو قيادة السيارة إلى المستشفى |
| Aylarca, tek hatırladığım şey çığlıklar: kolikmiş, öyle dediler. | TED | لعدة أشهر، كل ما أتذكره هو الصراخ: المغص حسب قولهم. |
| Son hatırladığım şey, yatağıma gittim ve sonra da yatağımda uyandım. | Open Subtitles | آخر ما أتذكره كنت ذاهبة للنوم، ثم استيقظت في سريري |
| Hayır, hiç görmemiştim. Ya da hatırlamıyorum. | Open Subtitles | كلا، أبداً، على أية حال، ليس هذا ما أتذكره |
| Tek hatırladığım, kafası o kadar iyi olmuştu ki ayakta bile duramıyordu. | Open Subtitles | كل ما أتذكره أنها كانت ثملة للغاية. لدرجة أنها لم تستطع الوقوف. |
| Benim hatırladığım, sen hep kuru sıkı atardın. | Open Subtitles | أنت إعتدت أن تطلق فى الهواء هذا ما أتذكره |
| Pekâlâ, Hatırladığım kadarıyla revir şu kapıdan geçince 20 metre ileride. | Open Subtitles | حسناً , ما أتذكره أن المستشفى على مبعدة عشرون متر من تلك البوابة |
| Devam edebildiğim tek şey, hatırladıklarım. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أستطيع الإعتماد عليه هو ما أتذكره |
| - Senin hakkında ne hatırlıyorum biliyor musun? | Open Subtitles | -هل تعرفين ما أتذكره عنك؟ -أخبريني |
| Son hatırladığım şey; tren rayları üzerinde koşuyordum. | Open Subtitles | آخر ما أتذكره أتذكّر، هو أني كنت أجري على سكة القطار |
| Koridorda konuşuyorduk. En son hatırladığım şey o. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث في الممر فحسب هذا آخر ما أتذكره |
| En son hatırladığım şey o barda içki içmem. | Open Subtitles | يالهي, آخر ما أتذكره هو أنني كنت أشرب في ذلك النادي |
| En çok hatırladığım şey o duygu o acizlik duygusu. | Open Subtitles | أكثر ما أتذكره ,كان هذا الشعور ذلك الشعور بــ |
| Ama doğruyu söylemek gerekirse, şu anda hatırladığım şey... pumaya hiç benzemiyor olabilir. | Open Subtitles | لكن حقيقة, كل ما أتذكره ... الآن في رأسي ربما هو شيء لا يبدو مثل الفهد على الإطلاق |
| Onu oraya son defa koyduktan sonra tüm hatırladığım şey o... sen çıkıp, bana isimlerini söyledin. | Open Subtitles | كل ما أتذكره من آخر مرة وضعناه بالداخل... خرج هو... خرجت أنت و قلت أسماءهم. |
| Saldırı anını hatırlamıyorum ama her sabah dilimde kan tadıyla uyanıyorum. | Open Subtitles | ليس لدي ما أتذكره عن تلك الهجمات ولكن كل صباح استيقظ علي طعم الدماء في فمي. |
| Pitt arabanın kontrolünü kaybetti Sonrasını hatırlamıyorum.. kafam kanıyor | Open Subtitles | ففقد سيطرته على السيارة ، وآخر ما أتذكره أنني أرقد على الأرض وأنذف |
| Tek hatırladığım demek istiyorum ki sadece meşguldüm ve o zaman bile sıkılıyordum. | Open Subtitles | ... جل ما أتذكره أني كنت منشغلاً فحسب ... ورغم أني كنت سائماً |
| Benim hatırladığım genelde kokular. | Open Subtitles | ما أتذكره في الغالب هو رائحتهم |
| Burns'ün anlattıklarından Hatırladığım kadarıyla Burns, Moe'nun mektubunu okurken Krabappel'ın Moe'ya söylediği... | Open Subtitles | حسناً.. أفضل ما أتذكره عن تلخيص السيد بيرنز عما قرأه في رسالة مو أن كربابل أخبرت مو |
| Bir adamın başka bir adamı öldürdüğünü ve karısını iğfal ettiğini söyledi. hatırladıklarım sadece bunlar. | Open Subtitles | كل ما قاله هو بخصوص قتل رجل و عائلته و اغتصاب الزوجة , أقسم هذا ما أتذكره |
| Los Angeles'taki hatırladığım en soğuk kış. | Open Subtitles | برودة الشتاء ما أتذكره في لوس انجليس. |
| hatırladığım tek şey üzerinde çarşaf ve elinde pembe renkli bir şemsiyesi olduğunu. | Open Subtitles | كل ما أتذكره أنه كان يرتدي نقاب, ومعه مظلة وردية |
| hatırlayabildiğim kadarıyla, birkaç yıl önce öldüğünü öğrenince ondan çok büyük bir sevgiyle bahsetmişti. | Open Subtitles | , حسب ما أتذكره ذكر أنها كانت أول اعجاب له بعد ان ماتت منذ عدة سنوات |