"ما أراه" - Translation from Arabic to Turkish

• ne gördüğümü
• gördüğüm şeyi
• Benim gördüğümü
• ne görüyorum
• gördüklerimi
• de görüyor
• Benim gördüğüm
• gördüklerim
• gördüğümü sen de
• ne gördüm
• ne gördüğüm
• Gördüğüm şeyin
• gördüğüm şey

Ama gözlerine baktığımda ne gördüğümü biliyorum. Ve Jim, orada bir yerlerde.
أعرف ما أراه عندما أنظر في تلك العيون، وجيم أنه في مكان ما هناك

Sana bakıp da, şu an gördüğüm şeyi görmek istemiyorum.
لا أريد أنّ أنظر إليك و أرى ما أراه الآن

Eğer Benim gördüğümü görüyorsan, beni bu numaradan geri ara.
و إذا استطعت أن ترى ما أراه ستعاود الاتصال بي

Gözlerine bakınca ne görüyorum?
أتعرف ما أراه عندما أنظر إلى عينيك؟

Ve ona yeterince derinden bakarsanız, benim gördüklerimi görebilirsiniz.
وربما لو نظرتم لها بعمق كافي سترون ما أراه أنا فيها

-Plaka yok ama Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz?
لا توجد لوحة , لكن أتريان ما أراه ؟

Görmüyor musun? Benim gördüğüm şey kamerayı saklayıp beraber oluşumuzu filme alman.
ما أراه هو أنك وضعن كاميرا مخفية و قمت بتصويرنا نمارس الجنس

Yıllarca çalışmanın ardından yüzünde ne gördüğümü biliyorum.
أعرف ما أراه في وجهك لقد أمضيت سنوات في الدراسة

Bakın, ben ne gördüğümü biiliyorum adam yapılı ve uzundu
انظر، أعرف ما أراه الرجل كان قوي البنية وطويل

Sana bakınca ne gördüğümü iyi biliyorsun Rachel.
أنتِ تعرفين ما أراه عندما أنا أنظر إليك، راشيل؟

Çünkü sahile doğru yapacağımız ufak bir geziyle bile Phil, benim her gün gördüğüm şeyi görecek.
لأنه برحلة قصيرة حتى عبر الشاطئ سيرى فيل ما أراه كل يوم

Uzlaşmayı ektin çünkü onların benim çoktan gördüğüm şeyi görmesini istemedin.
لقد فوّت ميعاد المُعسكر لإنك لا تُريد لهم رؤية ما أراه بالفعل

Baba, senin gördüğünü ben göremem. Benim gördüğümü de sen göremezsin.
أبي، أنا لا أرى ما تراه أنت و أنت لا ترى ما أراه أنا

Diğer müzisyenlerin Benim gördüğümü görmediklerinden eminim.
أنا واثقة أن الموسيقيين الآخرين لا يرون ما أراه

Bu mahallede yaşamakta ne görüyorum biliyor musun?
هل تعرفين ما أراه في السكن في هذا الحي؟

Sana baktığımda ne görüyorum biliyor musun?
أنت تعرف ما أراه عندما أنظر إليك؟

Bayanlar baylar, şu an gördüklerimi keşke görebilseniz.
سيداتي و سادتي, لو كان بإمكانكم رؤية ما أراه الآن.

Benim gördüğümü sen de görüyor musun?
يا إلهى هل ترى ما أراه ؟

Benim gördüğüm lezzetli birşey yemek üzere olan bir inek. O inek ne yiyiyor?
ولكن ما أراه هو بقرة على وشك أكل شيء ما لذيذ . والسؤال ما الذي سوف تأكله البقرة ؟

Duyduklarım ve gördüklerim genellikle bana önemli bir neden için gösterilir.
وأيا كان ما أراه أو أسمعه عادة ما تُرى لي لسبب مهم

Eğer Benim gördüğümü sen de görebilseydin seni neden bu kadar çok istediğimi anlardın.
♪ لو استطعت رؤية ♪ ♪ ما أراه ♪ ♪ ستعلمين لم أريدُك بشدّة ♪

Bu mahallede ne gördüm ben, biliyor musun?
هل تعرفين ما أراه في السكن في هذا الحي؟

Önemli olan benim ne gördüğüm. Ne hayal ettiğim. Çünkü benim rüyam.
كل ما يهم هو ما أراه أنا ، إنّه حلمي

- Gördüğüm şeyin etkisinden çıkamıyorum.
فقط لا يمكنني استيعاب ما أراه.