| Ama sıklıkla düşündüğüm şey bu tür denklemlerde bankalar kötü adamlar yapılıyor ve bu da yersiz bir durum. | Open Subtitles | ولكن ما أعتقده غالبًا هو أن البنوك تُصوّر دائمًا على أنها العدو في هذه الظروف وهذا غير مبرر |
| Hala hayat kurtarmak istediğini düşünüyorum. düşündüğüm şey bu. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا زال يريد إنقاذ الناس.هذا ما أعتقده |
| Ne düşündüğümü bilmek ister misin? | Open Subtitles | و إذا اعتقدت أن أتريدين معرفة ما أعتقده حقاً ؟ |
| Sana Ne düşündüğümü söyleyeceğim. Baban bence oldukça şanslı biri. | Open Subtitles | سأخبرك ما أعتقده أعتقد أنك أباك جدّ محظوظ |
| Ne düşünüyorum biliyor musun? bence bizi baltalamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا ، ما أعتقده هو أنك تحاولين إفساد علاقتنا |
| Benim ne düşündüğüm önemli değil, Crane. sen ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما أعتقده ليس مهم يا كرين ماذا تعتقد؟ |
| Ne düşündüğümün jürinin kararı üzerinde bir etkisi yok. | Open Subtitles | ما أعتقده ليس لديه تأثير مع هيئة المحلفين |
| Ancak Benim düşüncem, böcekler, insanların sahip olduğu cinsel roller hakkındaki birçok kuralı yıkıyor. | TED | ولكن ما أعتقده هو أن الحشرات تكسر كثير من القواعد لدى البشر عن دور كل فرد حسب نوعه. |
| Sen düşünmek için burada değilsin. Benim düşündüğüm şeyi yapmak için buradasın tamam mı? | Open Subtitles | أنت لست هنا لتعتقد أنت هنا لتفعل ما أعتقده أنا |
| düşündüğüm şey sahte ehliyet gösterilmesi bu eyalette 4. sınıf bir suç teşkil eder. | Open Subtitles | ما أعتقده أن إظهار رخصة مُزورة تُعد جريمة من الدرجة الرابعة في تلك الولاية |
| Muhtemelen düşündüğüm şey bile değildir. | Open Subtitles | أعني، ربّما ليس ما أعتقده حتّى. |
| Lütfen bana bunun düşündüğüm şey olmadığını söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أن هذا ليس ما أعتقده |
| Umarım bu düşündüğüm şey değildir. | Open Subtitles | من الأفضل أن لا يكون هذا ما أعتقده |
| - Bana bunun düşündüğüm şey olmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبرني أنه ليس ما أعتقده |
| Sana Ne düşündüğümü söyleyeceğim. Baban bence oldukça şanslı biri. | Open Subtitles | سأخبرك ما أعتقده أعتقد أنك أباك جدّ محظوظ |
| Evet, silahları yasaklamaları konusunda Ne düşündüğümü göstermeye geldim. | Open Subtitles | أجل, أتيت لأوضح لهم ما أعتقده حيال حظرهم للأسلحة |
| Ne düşündüğümü biliyorsun. Onlar paralı asker, yani para için buradalar. | Open Subtitles | أنت تعرف ما أعتقده إنهم مرتزقة، هنا من أجل المال |
| - Hayır, hayır, hayır. - Ne düşünüyorum biliyor musun,? | Open Subtitles | لا، لا، لا، ما أعتقده أنا أنك ستقوم بإعطأنا، عينة من خط يدك |
| Biliyor musun Ne düşünüyorum? | Open Subtitles | أتريد معرفة ما أعتقده ؟ آجل |
| ne düşündüğüm önemli değil. | Open Subtitles | لا يهم ما أعتقده أنا. |
| Ne düşündüğümün konuyla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ما أعتقده ليس له علاقه بهذا الموضوع |
| Benim düşüncem,eğer tüm bu insanlar enfekteyse şimdiye çoktan otobüse binmiş olmalıydık. | Open Subtitles | ما أعتقده هو لو أن كل هؤلاء الناس مصابون بالعدى لكنا جميعاً على متن الحافلة الآن |
| İma ettiğini düşündüğüm şeyi ima ediyor olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون تشير إلى ما أعتقده |
| Karşı görüşte olan yalnız benim. bence o hala burada. Böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | وبطريقة ما وبالمقابل, نعتقد أنه ما زال هنا, هذا ما أعتقده أنا |