| Bütün Bildiğim bu bina, zengin ve kaçık birine aitti. | Open Subtitles | كل ما أعرف أن هذا المبنى لعجوز ثري غريب الأطوار |
| Şimdi, tüm Bildiğim bu çünkü bana bütün anlattığı bunlar. | Open Subtitles | الآن، ذلك كلّ ما أعرف لأن ذلك ماّ قيل لي. |
| Tüm Bildiğim üzerinde çok ama çok uzun zaman çalıştığı bir şey. | Open Subtitles | كل ما أعرف أنه شيء قال بأنه كان يعمل عليه لوقت طويل |
| bildiklerimi anlatacağım kısım burası: Dört kardeşin en küçüğüyüm. | TED | إذاً هذا هو الجزء الذي أقول لكم فيه ما أعرف: أنا أصغر إخوتي الأربعة. |
| bildiklerim kadarını biliyorsun. Tebrikler. | Open Subtitles | أنت تعرفي بقدر ما أعرف تهانينا |
| Bize ondan bahsetmedi ve Bildiğim kadarıyla ona da bizden bahsettiğini sanmam. | Open Subtitles | هو لم يخبرنا عنها ولا أظن أنه أخبرها عنا بقدر ما أعرف |
| Tüm Bildiğim... onun Doğu Sibirya'da terk edilmiş bir araştırma laboratuvarında tutulduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرف هو أنه محجوز في معمل أبحاث مهجور شرق سيبيريا |
| Ucuz koltuklarda oturuyorduk. Tek Bildiğim arkadaşının olmadığı ve çok yalnız göründüğüydü. | Open Subtitles | كل ما أعرف أنها بدت لى وحيدة و ليس لها أصدقاء على الاٍطلاق |
| Seni ve kardeşini doğurduğumu hatırlıyorum ama doğumlar hakkında bütün Bildiğim çok can yaktıkları. | Open Subtitles | أتذكر ميلادكِ .وأختكِلكن. كل ما أعرف أنها كانت مؤلمة. |
| Tüm Bildiğim, her nereden geldiysem ben sonuncuyum. | Open Subtitles | كل ما أعرف بأنّ حيثما أنا كنت أنا كنت الأخير |
| Tek Bildiğim, üstünde dinleme cihazı olan birini bana yolladığı. | Open Subtitles | كل ما أعرف أنه أرسل شخص ليتحدث الي مرتديا جهاز تنصت |
| Şimdi Bildiğim tek şey ise, onun benim hayatım olduğu. | Open Subtitles | كلّ ما أعرف بأنّه لي، هو حياة. أنا لا يمكن أن أكون لأي شخص آخر، ماما |
| Bak, tek Bildiğim, bir problemin varsa bir profesyonel çağırırsın! | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو التالي : إذا كانت لديك مشكلة ، تتصل بشخص محترف كل ما أعرف هو التالي : |
| Sadece basit bir anormallik değil Bildiğim her şeyin dışında. | Open Subtitles | والتي هي ليست شيء غير طبيعي, إنّما ما أعرف بأنّه شيء لم يسمع عنه أحد. |
| Bildiğim her şeyi size söyledim. Yemin ederim! | Open Subtitles | لقد قمت بإخبارك بجميع ما أعرف ، أقسم على ذلك |
| Bildiğim her şeyi size söyledim. Yemin ederim! | Open Subtitles | لقد قمت بإخبارك بجميع ما أعرف ، أقسم على ذلك |
| Bildiğim kadarıyla evet. Ama onu aramayı kesmeniz lazım. | Open Subtitles | بقدر ما أعرف , نعم لكن يجب أن تتوقف عن البحث عنها. |
| Benim Bildiğim flörtteyken böyle davranılmaz. | Open Subtitles | كل ما أعرف أن تلك ليست الطريق للتصرف في موعد |
| Cehennem aşağıda cennet yukarıda. Sen öyle san. Benim bildiklerimi bilseydin yüzünün diğer tarafıyla gülerdin. | Open Subtitles | هذا ما تظنينه ، إذا عرفت ما أعرف فسوف تضحكين من الجانب الآخر لوجهك |
| Plakasını gönderdiler bana. bildiklerim bu kadar. | Open Subtitles | رسلوا لي رقم لوحتها هذا كل ما أعرف. |
| Ama yine de, benim bildiğimi bilselerdi, bu konuda sebebinin olmasını. | Open Subtitles | ولكن، للمرة الثانية، لو عرفوا ما أعرف عن امتلاكك دافعا لهذا. |
| Bak, dostum. Bildiğimin hepsi bu. | Open Subtitles | اسمع يا رجل ، هذا كل ما أعرف |