| Koyamam, çünkü Benim işim o değil. Sunumu gösterebilir miyim artık? | Open Subtitles | لأن هذا ليس ما أقوم به أيمكنني أن أريكِ العرض فحسب؟ |
| Üzgünüm, Yüzbaşı. Ama bayanları kurtarmak Benim işim. | Open Subtitles | عذراً أيها الكابتن، إنقاذ السيدات هو ما أقوم به. |
| Kendim uydurmuşsam, Ne yapacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أمر مغاير أن أختلق أمراً ما، فأنا أعرف ما أقوم به |
| Benim ne yaptığımın bir önemi yoktu. Milyonlarca insan yaptıklarımı bozuyor. | Open Subtitles | لا يهم ما أقوم به أنا ملايين الأشخاص يُبطلونه |
| Bu işi çok ucuza kapatıyorsun, çünkü ben ne yaptığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | هذه صفقة العمر تعرض عليك لأنني لا أعرف ما أقوم به |
| Bulmacalar benim yaptığım iş, yapabildiğim tek iş. Benim de kocam öldürüldü. | Open Subtitles | كل ما أقوم به هو الألغاز, و هذا كل ما يسعني فعله |
| Her gün burada ne yapıyorum sanıyorsun? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة عن ما أقوم به هنا كل يوم؟ |
| Yaptığım şeyi kabul etmenin yolu, bunu tek başına yapman. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتصدق ما أقوم به هو أن تقوم به بنفسك |
| Sen her Yaptığım şeyin ateşli olduğunu düşünüyorsun, ve seni bu yüzden seviyorum. | Open Subtitles | في نظرك، كل ما أقوم به مثير، ولهذا أعشقك |
| Benim işim bu. Ünlülerin tanıtımlarını ayarlar ve düzenlerim. | Open Subtitles | ذلك ما أقوم به, ترتيب وتنسيق الدعاية للمشاهير |
| Bu Benim işim. | Open Subtitles | أنه عملي وبالأضافة الى ذلك انه ما أقوم به |
| Oyunculuk Benim işim.. Bana her zaman kolay geldi. | Open Subtitles | التمثيل هو ما أقوم به لقد كان دائما أمراً سهلاً |
| Yatırımcılarımla bir anlaşmam var ve bu anlaşmaya uymak zorundayım, Benim işim bu. | Open Subtitles | لدي إتفاق مع المستثمرين وعليّ إتمام هذا الإتفاق هذا ما أقوم به |
| - Benim işim, insanları bulmak. | Open Subtitles | أنا اعثر على الأشخاص ، هذا هو ما أقوم به |
| Baba, biliyorum muhtemelen Sevgililer Günü'nde Ne yapacağımı merak ediyorsundur. | Open Subtitles | يا أبي، وأنا أعلم أنك ربما يتساءل ما أقوم به لعيد الحب. |
| Şimdi o kadar insan aşağıda beklerken Ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | والآن لا أعرف ما أقوم به بوجود كلّ الضيوف |
| Onun kontrolü altında değilim, ne yaptığımın farkındayım. | Open Subtitles | أنا لست تحت سيطرته. أنا أعرف ما أقوم به. |
| Senin de yaptığın gibi kıçımı yırtıyorum ne yaptığımı bilmiyorum gibi. | Open Subtitles | إفساد عملي كما تفعلين دوماً، وكأنني لا أعرف ما أقوم به. |
| benim yaptığım iş bilgileri organize etmektir. | TED | ما أقوم به هو تنظيم المعلومات، فأنا مصمم رقمي. |
| Ben ne yapıyorum, gün boyunca yaşadığım ilginç şeyleri aklımda tutuyorum ve eve gelince paylaşıyorum. | Open Subtitles | ما أقوم به أنا هو أني أتذكر الأمور المهمة التي حصلت أثناء اليوم ثم أفصح عنها عندما أعود للمنزل |
| Yaptığım şeyi gerçekten anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أتعلم,أنا لا أعتقد أنه يفهم ما أقوم به حقا |
| Yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyorum bir adamın iyi niyetini suistimal etmek yanlış ama başka şansım var mı ? | Open Subtitles | أنا أعرف ما أقوم به هو خاطئ، أخذ إرادة رجل طيب، و لكن أي خيار لدي؟ |
| Annem, yeteneklerimin peşinden gitmemi söyledi. Ve ben yaptığım işi iyi yapıyorum. | Open Subtitles | أخبرتني أمّي أن اتبع مواهبي، وأنا بارعة في ما أقوم به. |
| Bu noktada benim yaptığım şey fark yaratacaktı. | TED | ما أقوم به في هذه اللحظة قد يحدث فرقاً. |
| İşte MIT Media Lab'de ve şimdi de Stanford'da yaptığım iş bu. | TED | وهذا ما أقوم به في مختبر الوسائط في معهد ماساتشوستس للتقنية وحالياً في جامعة ستانفورد. |