Bana olan borcunu verirsen, hesabımız kapanacak. | Open Subtitles | أعد إليّ كل ما تدين به، وسنكون متساويين. |
Bak ne diyeceğim, ya bana olan borcunu ödersin, yoksa bir dahaki sefere arabadan çıkmanı bile beklemem. | Open Subtitles | ما تدين لي .. والمرة القادمة لن أنتظرك حتى تخرج من السيارة |
Bana olan borcunu öde, yoksa bir dahaki sefere arabadan çıkmanı bile beklemem. | Open Subtitles | أعطني ما تدين لي وإلا المرة القادمة لن أنتظر خروجك من السيارة |
Bunu yapmak için sana şöyle söylemeliydim, "Seni sikeyim, sana olan borcumu da sikeyim, | Open Subtitles | ولو كنتُ مكانك، كنت سأقول "اللعنة عليك ، وعلى ما تدين به لي" |
Ve bu şekilde sana "Seni de, sana olan borcumu da aramızda olanları da, hepsini sikeyim" deyip, yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | ولو كنتُ مكانك، كنت سأقول "اللعنة عليك ، وعلى ما تدين به لي" وعلى كل ما حدث بيننا هذا ما كنت سأفعله |
Bana borçlu olduğun şey korku değil. Bana dehşet borçlusun. | Open Subtitles | ،الخوف ليس ما تدين به لي أنت مندين لي بالتبجيل |
Ama tabii, senin bana borçlu olduğun kadar çok değil. | Open Subtitles | ليس بقدر ما تدين لي بالطبع. |
Sen birisine borçluysan bu onun sana olan borcunu önemli yapar, değil mi? | Open Subtitles | هذا يعنى ان ما تدين لك به مهما اليس كذلك؟ |
Bana olan borcunu da unuturum. | Open Subtitles | و سأنسى امر ما تدين لي به |
Bana olan borcunu biraz önce ödedin. | Open Subtitles | ادفع لي ما تدين لي به فقط |
Bana olan borcunu istiyorum. | Open Subtitles | أريد ما تدين لي به |
Bana olan borcunu öder misin? | Open Subtitles | هل يمكنك دفع ما تدين لي به؟ |
Bahisçin Jimmy buraya geldi. Ona olan borcunu ödedim. | Open Subtitles | (جيمي)، وكيل مراهناتك، قدم إلى هذا، وسددتُ كلّ ما تدين به. |
Bahisçin Jimmy buraya geldi. Ona olan borcunu ödedim. | Open Subtitles | (جيمي)، وكيل مراهناتك قدم إلى هنا، وسددتُ له كلّ ما تدين به. |
Bahisçin Jimmy buraya geldi. Ona olan borcunu ödedim. | Open Subtitles | (جيمي)، وكيل مراهناتك قدم إلى هنا، وسددتُ له كلّ ما تدين به. |