| Pas-de-Calais çevresindeki hava şeritlerimize bak ne oldu! | Open Subtitles | إضطررنا فكر فيما ما حَدثَ لمطاراتنا حول باس دي كاليه |
| -Efendim. -Copeland, ne oldu sana böyle? | Open Subtitles | سيدي كوبيلاند، بِحقّ الجحيم ما حَدثَ إليك؟ |
| Cal'i seviyorum. Cabo'da olanlar bunu fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | أَحب كال،وكل ما حَدثَ في كابو جَعلَني أُدرك ذلك. |
| Sayın Bakan, olanlar yüzünden istihbarat toplamaya son veremeyiz. | Open Subtitles | أيها، الأمين العام نحن لا نَستطيعُ أيقاف جمع معلومات المخابراتَ فقط بسبب ما حَدثَ هنا |
| Burada ne olduğunu bulmak için Polis Akademisindeki deneyimlerimi kullanıcam. | Open Subtitles | سَأَستعملُ تدريب أكاديميةِ شرطتِي لفَهْم ما حَدثَ هنا. |
| Bana anlat ne olduğunu | Open Subtitles | تَحتاجُ لإخْبار ما حَدثَ لأن إذا مَعك، أَنا، مثل، مفقود جداً. |
| Ulaşsa dahi, kimsenin neler olduğunu bilmesini istemedim. | Open Subtitles | وإذا وصلت، أنا لا أُريدْ أي احد يعْرِف ما حَدثَ. |
| Yani arkadaşlar, geçen sömestre olanları inkar edemeyiz ama bunu atlatmak için birlikte çalışabiliriz. | Open Subtitles | أَقصد يارفاق، لا نَستطيعُ إنْكار ما حَدثَ الفصل الدراسي الماضي لَكنَّنا يُمْكِنُنا أَنْ نَعْملَ للنجتازهـ، معــــاً. |
| - Efendim. - Copeland, ne oldu sana böyle? | Open Subtitles | سيدي كوبيلاند، بِحقّ الجحيم ما حَدثَ إليك؟ |
| Biz ayrıldıktan sonra ne oldu? | Open Subtitles | ما حَدثَ بعد خروج المخبرِ دكي و تَرك بيتَكَ؟ |
| Eğer bir şey yapmazsam, sonum o pub olacak, hayatımın sonuna kadar tıpkı diğer zavallılar gibi ne oldu diye düşünüp duracağım. | Open Subtitles | إذا لم أفعل شيءُ، سَأَنتهي في تلك الحانةِ لبقية حياتي مثل أولئك كبار السن الحزانى الذين لا يدرون ما حَدثَ. |
| Roz, bugün huzurevinde olanlar sıra dışı bir durumdu. | Open Subtitles | بالتأكيد تُدركُ ما حَدثَ في بيتِ التقاعدَ - كَانَ إنحرافاً. |
| Operasyonu biter bitmez, olanlar hakkında konuşmasını sağlamak için... profesyonel yardım almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | حالما نحن نَعْملُ إعادة مكانِ وجهِه، أُسجّلُ بَعْض المساعدةِ المحترفةِ لذا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَجْعلَه يَتحدّثُ عن ما حَدثَ. |
| Geçen gece olanlar için çok üzgünüm Rory bana daha önce hiç böyle yalan söylememişti. | Open Subtitles | أنظرى، أَنا آسفُه جداً حول ما حَدثَ الليلَه السابقة. - (روري) مَا كَذبَ علي من قبل. |
| Bu haldeyken araba kullanmana izin verdiğimde geçen sefer ne olduğunu hatırlamıyorsun belki de. | Open Subtitles | يا، لَرُبَّمَا أنت لا تذكّرْ ما حَدثَ آخر مَرّة تَركتُك دافع في هذا الشرطِ. |
| İyi de, J.J'ye ne olduğunu bilen tek kişi bu. | Open Subtitles | لَكنَّه الوحيد "الذي يَعْرفُ ما حَدثَ لــ "جْي جْي |
| ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا wanna يَعْرفُ ما حَدثَ. |
| Eğer 5 numara çöpe giderse, asla neler olduğunu öğrenemeyiz. | Open Subtitles | إذا هم حطّموا الرقم خمسة، نحن لن نعرف أبداً ما حَدثَ. |
| Rudy, Odessa'da neler olduğunu açıklamama izin ver. | Open Subtitles | رودي، دعني أُوضّحُ ما حَدثَ في أوديسا |
| Hemen eve git ve neler olduğunu gör. | Open Subtitles | اذْهبُ إلى البيت بسرعة لترى ما حَدثَ |
| Bebe, bu sabah olanları konuşmalıyız. | Open Subtitles | - بيب، نحن يَجِبُ أَنْ نُناقشُ ما حَدثَ هذا الصباحِ. |
| Gördüğüm rüyaların dışında olanları hiç hatırlamıyorum. | Open Subtitles | .... ماعدا هذه الأحلامِ ... سَيكونُ لدى لا أَتذكّرُ شيء عن ما حَدثَ |