"ما دمنا" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğumuz sürece
• Madem
• müddetçe
• sürece sorun
• yaptığımız sürece
• durduğumuz sürece

Her neyse, ikimiz burada olduğumuz sürece korkmanıza gerek yok.
ولكن لا يجب ألا تكون خائفا ما دمنا نحن بجانبك

Otobüste olduğumuz sürece bize bir şey yapamaz.
ما دمنا نبقى على متن الحافلة لا يمكنه أذيتنا، صحيح؟

Tamam, Madem konu açıldı bir sefer rüyamda adam öldürmüştüm bu da oldukça havalıydı.
ما دمنا نتحدث راودني حلم مرة حيث قتلت رجلاً وكان هذا جيداً ثم ضاجعت والدتي

Madem kendimiz için en iyisini yapıyoruz benim için en iyisi ne biliyor musun?
إنني أفعل الأفضل حسناً، ما دمنا سنختار الأفضل لنا أتعرفين ما الأفضل بانتسبة لي ؟

Herkesin beklentilerinin ne olduğu anlaşılır olduğu müddetçe bunun bir sorun olmaması lazım.
ما دمنا واضحين بشأن ما يتوقّعه الجميع لا يجب أن تكون هذه مشكلة

İş birliğinizi kesmediğiniz sürece sorun olmaz.
لن يشكّل ذلك مشكلة ما دمنا نحظى بتعاونكَ المستمرّ

Adam gibi iş yaptığımız sürece bana uyar.
ما دمنا نتعامل في حدود التجارة , لا مانع لدي.

Bir arada durduğumuz sürece.
ما دمنا متحدين مع بعضنا

Burada olduğumuz sürece güvendeyiz. Yiyeceğimiz ve yeterince suyumuz var.
نحن بأمان ما دمنا هنا فلدينا مؤن وماء وفير

Çünkü hep birlikte olduğumuz sürece başaramayacağımız şey yok.
لأننا ما دمنا معًا، إذن يمكننا فعل أيّ شيء.

Harrid ile konuşabilir miyim? Hayır, bilinci biz ona bağlı olduğumuz sürece geri planda kalacak gibi görünüyor.
لا، إن وعيه مكبوت ما دمنا متواصلين

Birlikte olduğumuz sürece bana ne olur ki...
لا اهتم .. بما سيحدث لي ما دمنا سويا

Bu beraber olduğumuz sürece seni daima koruyacağımın vaadidir.
هذا وعد بحمايتك دائماً من الخطر ما دمنا معاً الآن ...

Madem itiraf faslına geçtik, şunu da bilmelisin...
ما دمنا نتبادل الإعترفات فلا بد أن تعرفي.

Madem özür dileme ruhuna girdik, sanırım o zaman benim de hepinize bir özür borcum var herhalde.
أتعلمون ، أظن ما دمنا نتكلم عن روح الإعتذار أفترض أنني أدين لكل واحد منكم بإعتذار

Madem itiraflarda bulunuyoruz...
حسناً، ما دمنا نجري الإعترافات،

Nerde olduğunu bildiğimiz müddetçe, ner olduklarını biliriz.
ما دمنا نعرف أين هي هو، ونحن نعرف أين هم.

Kendi kendine ne yaptığın umurumda değil ancak şu dakikadan itibaren, kanıtlar hakkında konuştuğumuz müddetçe burada bir daha dürüstçe bir şey duymak istemiyorum.
أنا لا أهتم بالذي تفعلهُ في وقت فراغكَ لكن من الآن ما دمنا نتحدث عن الأدلة فلا أريد أن أسمع أي كلمة صادقة في هذا المختبر

- Doğru. O Ölüm Çığlığını bir daha görmediğimiz sürece sorun yok.
ما دمنا أبدا لنرى

Dağıtımı suda yaptığımız sürece polis bize karışamaz.
‏ما دمنا نوزع عبر المياه،‏ ‏لا تستطيع الشرطة الإمساك بنا. ‏

Bir arada durduğumuz sürece, Gallo ile başa çıkabiliriz, öyle değil mi?
ما دمنا مع بعضنا يمكننا أن نتعامل مع (قالو) صحيح؟