| - Ama şeytanlar hâlâ dışarıda. - Senin için döneceğiz. | Open Subtitles | ـ لكن الشياطينَ ما زالَتْ هناك ـ سنعود من أجلك |
| Alo, Bayan Polasek orada mı hâlâ? | Open Subtitles | نعم مرحباً هَلْ ما زالَتْ السّيدة بلوسيك هنا؟ |
| - hâlâ buradayım bilardo topu da hâlâ delikte. | Open Subtitles | ما زِلتُ هنا، وتلك كرةِ النموذجِ ما زالَتْ |
| Vücudunu hiç bir zaman bulamadılar. Efsaneye göre o Hala yaşıyor. | Open Subtitles | و لم يجدوا جثمانها و الأسطورةَ تقول بأنّها ما زالَتْ حيّةُ. |
| Daha yeni borsacımla görüştüm. Meadow Wood İnşaat'tan Hala hisse alma şansımız var. | Open Subtitles | ملكيات خشبِ مَرْجِ ما زالَتْ لَها سهم واحد تَركَ في مركزِ التسوّق الصغيرِ. |
| Bu kız Hala pratisyen hekim olmanın ne demek olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | تلك الفتاة ما زالَتْ لم تفهم مايتطلبه ان تكون طبيبة عامة |
| - Senden cevap alamadığını söylemişti. - hâlâ kin besliyor olmalı. | Open Subtitles | هي يَجِبُ أَنْ ما زالَتْ تَكُونُ راعية ذلك الحقدِ. |
| Demek bu eski mesaj hâlâ duruyor. | Open Subtitles | الولد، هَلْ تلك الرسالةِ القديمةِ ما زالَتْ على هناك؟ |
| Ben seninle ilgilenirken, bilincin hâlâ açık olacak. | Open Subtitles | شَللتُ جسمَكَ لكن أعصابكَ ما زالَتْ مستيقظة |
| Torbanın üstünde, hâlâ kızın suratının ifadesi var. | Open Subtitles | الحقيبة ما زالَتْ لَها إنطباعُها الوجهيُ. |
| Harfleri hâlâ çoğunlukla tersten yazdığı için biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أَنا قلق بإِنَّهَا ما زالَتْ تَكْتبُ رسائلُها خلفياً. |
| -Eski balkon hâlâ aynı. | Open Subtitles | الشرفة القديمة ما زالَتْ كما هى، أليس كذلك؟ |
| Çikolata kakao bitkisinden geliyor ama Batı Afrika'da arabalar hâlâ kurşunlu benzin kullanıyor. | Open Subtitles | لكن، في غرب أفريقيا، السيارات ما زالَتْ تَستعملُ غازَ مرصّصَ. |
| Nasıl oluyor da, bunu söylediğin halde pantolonun hâlâ kuru? | Open Subtitles | هكذا هو، بالضبط، بأنّك فقط قُلتَ ذلك وملابسكَ الداخلية ما زالَتْ جافّة؟ |
| O yaşlı keçi Hala ortalıkta dolaşıyor mu? | Open Subtitles | هَلْ تلك العنزةِ المسنة ما زالَتْ تتجول هنا؟ ' |
| Hala yapması gereken işlerini yapabilir. | Open Subtitles | إضافةً إلى، أَنْها ما زالَتْ تَعمَلُ بَعْض الأشياءِ. |
| Hala Armstrong'un içinde olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف عْرفُت بأنه ما زالَتْ داخل آرمسترونغ؟ |
| Hala Joe'dan ayrılmasının etkisinde. | Open Subtitles | أَعْني، هي ما زالَتْ تَلْفُّ مِنْ تقسيمِها مَع جو. |
| Kız Hala orada. İşi bitireyim mi? | Open Subtitles | هي ما زالَتْ هناك هَلْ تُريدُني أَنْ أَنهي هذا؟ |
| Seni dondurdum ama, sinirlerin Hala çalışıy or. | Open Subtitles | شَللتُ جسمَكَ لكن أعصابكَ ما زالَتْ مستيقظة |