"ما سبق" - Translation from Arabic to Turkish

• hiç bu
• Bunların
• Önceden olanlar
• önce hiç
• hiç böyle

Sana hiç bu kadar yakından bakmamıştık. Hep yukarıda çan kulesinin oradaydın.
نحن ما سبق لنا أَن كنا قريبين منك قبل ذلك أنت كنت دائماً فوق في برج الجرس

Bırak sana yalancı desin. Hayatımda hiç bu kadar aşağılanmadım.
تركته يدعوك بالكاذب أنا ما سبق أَن أذللت لذلك

Dexedrine, Benzedrine, Adderall meth, Bunların bazısı ya da hepsi.
ديكسيدرين، البنزيدرين، اديرال ميث، بعض منها، أو كل ما سبق.

Bunların hepsini daha önce yaşadık ve neye yol açtığını biliyoruz.
كان لدينا كل ما سبق, ونحن نعرف إلى أين يؤدوا

Önceden olanlar için üzgünüm. Gerçekten. Ailen için de.
أنا آسفة بشأن ما سبق, فعلاً و كذلكَ بشأن عائلتكَ

Gizli Dosyaların kapatılmasının sadece başlangıç olduğunu, ...daha önce hiç bu kadar büyük bir tehlikede olmadığımızı söyledi.
قال إغلاق الملفات المجهولة فقط البداية. بأنّنا ما سبق أن كنّا في الخطر الأعظم.

Daha önce hiç böyle güzel bi ses duymamıştım.
ما سبق لي أن سمعتُ شيئاً بهذا الجمال, حقاً.

Silahları! Bugüne kadar hiç bu kadar küçük düşürülmemiştik.
ما سبق أن كنّا لذا بشكل سيئ أهين حتى اليوم

Hayatımda hiç bu kadar hakarete uğramamıştım.
الرجل، أنا ما سبق أن كنت أكثر إهانة.

Göğüs kafesi ve diyafram kası eklemelerine bakılırsa, ya bir yüzücü ya şarkıcı, ya astımlı, ya da Bunların herhangi bir kombinasyonu olma ihtimali var.
طبقاً لقفصها الصدري وحجابها الحاجز فهي إما سبّاحة أو مغنية، أو مصابة بالربو أو جميع ما سبق

Ama bence Bunların hiçbiri jetin neden patladığını açıklığa kavuşturmuyor.
ولكنّي لا أظن أن أيًا من ما سبق قد يُفسر سبب إنفجار الطائرة

Ve Bunların hepsi o ücra ormanda mümkün değil.
و جميع ما سبق غير متوفّر في الغابات النائية

Önceden olanlar için üzgünüm.
أنا آسف بشأن ما سبق

Marcel'e daha önce hiç tecrübe etmediği orgazmlar yaşattım.
لقد أعطيت مارسيل هزات جماع ما سبق مثله أن كان لديه الخبره و التجربه قبل ذلك.

Daha önce hiç iyi adamlardan biri olduğum için bu kadar gurur duymamıştım.
أنا ما سبق أن كنت أفخر لكي يكون أحد الرجال الجيدين.

Daha önce hiç benim görüşlerimin öenmli olduğu bir pozisyonda bulunmamıştım.
ما سبق أنْ كُنت في موقع يكون لرأيي فيه أهمية

Daha önce hiç böyle olmamıştın. Neden?
ما سبق أن كنت مثلما قبل ذلك لماذا؟