"ما عليكَ" - Translation from Arabic to Turkish

• gereken şey
• gereken seni
• yapman gereken

Işık orada. Oraya gitmeye çalışıyor. Koruman gereken şey o.
هناك يوجد النور، و إلى هناك سيحاول الذهاب و هو ما عليكَ أن تحميَه

Şu an bana açıklamanız gereken şey, o kanın gömleğinize nasıl bulaştığı.
ما عليكَ تفسيره هو كيفية وصول الدم

Doktorlar size ilaçların denendiğini ve test edildiğini söyleyecekler fakat yeni bir ilaç aldığınızda farketmeniz gereken şey aslında kontrol edilmemiş bir deneye girişiyor olduğunuzdur.
سيُخبرك الأطبّاء بأنّه قد تم اختبار اﻷدوية و تفحّصها، و لكن ما عليكَ أن تُدْركه بأنّك عندما تتعاطى دواءً جديد تكون قد شرعت بتجربة مُطلقة في الحقيقة.

Bunu durdurmak için tek yapman gereken seni kimin gönderdiğini söylemek.
كلّ ما عليكَ فعله لإيقاف العذاب هو أن تخبرنا بمَن أرسلكَ

Efendilik bağıyla tek yapman gereken seni buradan çıkarmasını söylemek.
مع رابطة الاستسياد، فكلّ ما عليكَ فعله هو أمرها بإخراجكَ من هنا

Tek yapman gereken kemik iliği vericisi olarak onu ikna etmek.
و الآن كُل ما عليكَ فِعلُه، هوَ إقناعهُ بالتبرّع بنخاع العظم

yapman gereken şu, Moto'nun seni kasanın içine sokmasını sağlamalısın, tamam mı?
ما عليكَ القيام به هو أن تجعله يأخذك إلى الداخل ، حسناً؟

Başın belaya girdiği anda tek söylemen gereken şey "babam."
ولو أنكَ وقعت في أية مشكلة جّل ما عليكَ قوله هو "أبي".

İşte senin yapman gereken şey:
هذا ما عليكَ أن تفعله

Tek yapman gereken şey sakin olmak.
"كل ما عليكَ فعله هو بأن تبقى هادئاً"

Yapman gereken şey, Ryan Hardy'i bulmak ve onu derhal bana getirmek.
ما عليكَ فعله هو العثور على (رايان هاردي) وإحضاره لي حالاً.

Tek yapman gereken bir iki ibne pataklamak.
كُلُ ما عليكَ فِعلُه هوَ أن تَغلِبَ أحدَ الشاذين

Ve cidden yapman gereken tek şey onunla alakalı herhangi bir bilgiyi silmen.
و بصراحة , كل ما عليكَ فعله هو محو أيّ معلوماتٍ عنه

Tek yapman gereken korkmaman.
كل ما عليكَ فعله هو التوقف عن الشعور بالخوف