Eğer onu şimdi açarsam, en son açık olan gerçekliğe yakın bir yerlerde ortaya çıkmalı. | Open Subtitles | اذا لو فتحته الآن يجب أن يصعد في مكان ما قرب الحقيقة التي كان عليها |
Okyanusa yakın bir yere gidip, kafaları çekelim. | Open Subtitles | لنذهب إلى مكان ما قرب البحر ونتناول الغداء |
Kuzey Amerika Avrupa'ya yakın bir yerdeydi. | Open Subtitles | كانت امريكا الشمالية في مكان ما قرب اوربــا |
Mısır bilimcileri Itjtawy bölgesinin iki Kral tarafından yapılan piramitlere yakın bir yerlerde bulunduğunu daima biliyorlardı, burada kırmızı dairelerle belirtildi, ama bu kocaman tufan arazisinde bir yerde. | TED | علماء المصريات دائما ما عرفوا أن موقع إيتجتاوي كان يقع في مكان ما قرب أهرامات الملكين الذين بنياها، المشار إليها داخل الدوائر الحمراء هنا، ولكن في مكان ما داخل هذا الفيضان المستوي الهائل |
Onu şimdi belirleyeceğiz. Bakara pazarına yakın bir yer. | Open Subtitles | نحن نؤكد ذلك الآن "في مكان ما قرب سوق "باكارا |
Bilmiyorum ama bara yakın bir yerlerde. | Open Subtitles | لا اعرف في مكان ما قرب البار |
Kaybolduğu yere yakın bir yer olabilir? | Open Subtitles | بمكان ما قرب مكان اختفائها؟ |
Presscot Bıçkıevine yakın bir yerden. | Open Subtitles | (بمكانٍ ما قرب مصنع أخشاب (بريسكوت |