| Demek istediğim... Şuradaki ışıklar. Onların adı ne? | Open Subtitles | لا, ما قصدته كان تلك الأنوار هناك ماذا تدعى ؟ |
| - Evet, evet o. Demek istediğim Helen Hayes adında yaşayan birini tanımadığımdı. | Open Subtitles | ما قصدته هو أني لا أعرف أي شخص عادي اسمه هيلين هيز |
| Kastettiğim, ikinizi de görmeyi beklemediğimdi. | Open Subtitles | حسنا، ما قصدته أن أقول لم أكن أتوقع أن أرى أي منكما |
| Biliyorsun, batılılar öldü dediğimde... öyle demek istemedim... | Open Subtitles | عندما قلت إن أفلام ويسترن ماتت ما قصدته هو أنها لم تمت |
| Tamam, bırak makine baksın, sen değil demek istemiştim. | Open Subtitles | طيب، ما قصدته هو أنني أردت الجهاز للحصول عليه، وليس لك. |
| Pardon, bu çok hafif kaçtı. Şöyle demek istedim, "Defolun." | Open Subtitles | اسف هذا بالغ الرقة ما قصدته في الحقيقة اللعنة عليكما |
| Demek istediğim bu değildi. Şapkacı olmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | هذا ليس ما قصدته هل أنت متأكدة انك تريدين أن تكوني صانعة قبعات |
| Demek istediğim şu ki; sana "henüz" hiçbir şey bırakmıyorum. | Open Subtitles | ما قصدته من ذلك إننى لم أعطيك أي شئ حتى الآن |
| Hayır, yani Demek istediğim çok Jackie O duruyor. | Open Subtitles | لا , لا , ما قصدته أنه كثياب زفاف زوجات الرئيس |
| Demek istediğim, bunu sorun etmezdi. | Open Subtitles | ما قصدته هو, تعلمين أنه لن تكون مشكله بالنسبه له |
| Demek istediğim çocuklar yetiştikleri ortama göre tepki verirler. | Open Subtitles | ما قصدته هو، أن الأطفال تتفاعل مع البيئة التي نشأت فيها. |
| Demek istediğim Ted çok yakışıklı olduğu için onu kapacak bayanla tanışmayı hep çok istemişimdir. | Open Subtitles | لا، ما قصدته أنه وسيم جداً فأنا مهتمة بلقاء الفتاة التي تجذبه |
| Kastettiğim bu değil. | Open Subtitles | لم أقصد ذلك . ما قصدته طريقة بحثهم غير محتشمة |
| Hayatı işiydi dediğimde Kastettiğim buydu. | Open Subtitles | هذا ما قصدته حين قلت أن حياته كانت مهنته |
| Tüm Kastettiğim o kadının almış olduğu pozisyondaki birinden alabileceğin tipik bir karşılıktı. | Open Subtitles | كل ما قصدته كان ذلك رد مثالي,انت سوف تحصلي على هذا الرد من شخص ما الذي يأخذ ذلك الموقف حيث كانت الأمرأة اخذته |
| Bebe de böyle söylüyor ona göre film kahramanı yada bir model olmalıymışım ben öyle bişey demek istemedim sizin ne demek istediğinizi anladım. | Open Subtitles | حتى بيبي تقول هذا في رأيها أنه كان يجب أن أصبح بطلاً أو عارض أزياء لم يكن هذا ما قصدته |
| - Bunu demek istemedim ve bunu demek istemediğimi biliyorsun. Ne zaman kendim için bir şey yapmaya çalışsam sen-- | Open Subtitles | تعلمين أنني لم أقصد ذلك، ما قصدته أنني ..كل مرة أحاول فعل شئ لذاتي، أنتِ |
| - Öyle demek istemedim dede. | Open Subtitles | هل أنا جدُّك؟ ليس هذا ما قصدته أيها الجد.. |
| Sadece çift olmakla iş bitmiyor demek istemiştim. | Open Subtitles | كل ما قصدته أني لا أظن أن الثنائيات هي المستقبل |
| Seninle gurur duyuyorum demek istedim. | Open Subtitles | لا ياعزيزي أنا لم أقصد هذا ما قصدته هو أنني فخورة بك |
| Söylemek istediğim şey peşinde olduğum iki katil, akıl hocam da dahil olmak üzere sekiz kişiyi öldürdüler. | Open Subtitles | ما قصدته هو، .أناأتعقبلصينقــاتلين. قتلوا ثمانية رجــال |
| Hayır, Ne demek istediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | لا , لا , لا , لا أنتِ تعلمين ما قصدته أنتِ تعلمين ما قصدته بالله عليك |
| Ben de onu dedim. -İmha ekibini beklemeliydik. | Open Subtitles | هذا ما قصدته كان يجب ان ننتظر فرقة المتفجرات |
| - Hayır, onu kastetmedim. - Silahşor kardeşliğin. | Open Subtitles | كلاّ، ليس هذا ما قصدته أنتُ شقيق الفُرسان |
| Arkadaş olmak ve bunun tuhaf olmamasından bahsediyordum. | Open Subtitles | ما قصدته هو أن نبقى أصدقاء وأن لا نكون غير متفاهمين. |
| Demin dediğim şey için kusura bakma. Kadın tangasından bahsetmedim. | Open Subtitles | إسمعي ما قصدته آسف كنت أرغب بالقول نساء وثياب بحر |