"ما من" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hiçbir
        
    • bir şey
        
    • yoktur
        
    • için bir
        
    • başka
        
    • yok mu
        
    • falan yok
        
    • hiç bir
        
    • tür
        
    Meksika kartelinden birkaç adamla birlikte havaya uçurulmuş, ve DEA'in bunun ne demek olduğu hakkında Hiçbir fikri yok. Open Subtitles لقد تم تفجيره مع شخص ما من منظمة الكارتل المكسيكية وكالة مكافحة المخدرات ليس لديهم فكرة كيف حدث ذلك
    Dışarıda Hiçbir şey yok. Senin bildiğin dünya artık yok. Open Subtitles ما من شيءٍ لك هنا فقد زال العالم الذي تعرفه.
    Burada daha iyisini ya da ucuzunu bulamayacağın bir şey yok. Open Subtitles ما من شيء لا يمكنك شراءه أفضل و أرخص الا هنا
    Ama katil muşta ya da yüzük gibi bir şey takmış. Open Subtitles لكن القاتل كان يرتدي سوار نحاسي أو نوع ما من الخاتم
    Mountain High'dan daha yüksek bir dağ yoktur. Puanı R. Open Subtitles ما من أماكن أعلى من الجبل العالي مصنّف للكبار فقط
    Belki değilim, fakat en azından çıkıp kendim için bir şey yaptım. Open Subtitles ،ربما لست كذلك، لكني على الأقل خرجت وصنعت شيئاً ما من نفسي
    Buna çok kafa yordum. Çocuğumun babası olmaya layık başka kimse yok. Open Subtitles لقد فكرت بذلك مليًّا، ما من رجل آخر أرغب بأن يكون الأب.
    Los Angeles'ta Skellum adında kimse yok mu? Open Subtitles ما من أحد يُدعى سكيلوم في لوس أنجلوس كلها؟
    - Etrafta polis falan yok. Gidecekler birazdan. Hadi. Open Subtitles ما من شرطي في الجوار، إنهم سيرحلون, هيّا
    Şahit olma üzere olduğunuz şeyi daha önce hiç bir ajan görmedi. Open Subtitles ما من عميل للمستودع رأى من قبل ما أنتم مُقبِلون على مُشاهدته
    Hiçbir kuvvetli cadı oyuncakla kandırılamaz. Canlı kanlı olması gerek. Open Subtitles ما من ساحرة قويّة ستنخدع بدمية، الأمر يلزم قلبًا نابضًا.
    Ve o kadar korkunç ki, Hiçbir İsrail askeri onunla savaşmak istemiyor. TED مرعبا لدرجة أنّ ما من أحد من الإسرائيليين تجرّأ على قتاله.
    Hiçbir şey, gerçekten bu kadar uzak olamaz ve umarım bugün size bunun nedenini gösterecek. TED ما من شيء كان أكثر مخالفة للحقيقة من هذا، و آمل أن أكشف لكم اليوم سبب ذلك.
    Oraya ulaştığında, Hiçbir fırsat yoktu, iş yoktu, ilerleme yoktu. TED عند وصوله، لم يكن هناك أيّ فرص، ما من وظائف، ما من حلّ.
    Ne kadar erdemli olursa olsun, yaptığımız Hiçbir şey tek başına başarılmış değildir; bu sebeple bizi kurtaracak olan şey sevgidir. TED ما من شيء نقوم به، وإن كان فاضلا، يمكن تحقيقه بمفردنا؛ لذا فعلينا أن نتحلى بالحب.
    Ayrıca akla yatkın bir savunmaya sahip olmamız lazım, çünkü Hiçbir kısıt, deli birisini bir şeyi yapmasından alıkoyamaz. TED أيضا لابد من التحلي بدفاع جيد , لأنه ما من حدود ستمنع شخص مجنون من عمل مجنون مثله .
    Sevgilisine şu anda aslında gerçekten inanmadığı bir şey söylemek üzere. Open Subtitles إنها بصدد إخبار عشيقتها شئ ما من الواضح بأنه غير صحيح
    Bana endişelenecek bir şey olmadığını söyleme auran bunun tamamen zıttını söylüyor. Open Subtitles لا تخبريني أنه ما من داع للقلق. لأن عينك تخبرني العكس تمامًا.
    Bulgarlar oynayamaz diye bir şey yoktur, her ne kadar bu ciddiyet genini sistemimizden atmak zorunda olsak da. TED ما من أمر غريب يمنع البلغاريين من التسلية، إذا استثنينا ذلك التفكير الجماعي الذي علينا التخلص منه.
    Ofisimden birisi seni arayacak ve yarın için bir görüşme ayarlayacak. Open Subtitles اوك. شخص ما من مكتبي سيكلمك في الغد. وسيأخذ موعد بيننا.
    Bütün gün çizgi film izlemekten başka şey yapmayan biri, kıçını biraz kaldırıp yiyecek bir şeyler getirebilir mi? Open Subtitles يستطيع أحد ما من الذين لا يفعلون شيئاً طوال النهار إلا مشاهدة الكرتون أن تحرك مؤخرتها وتحضر بعض الطعام
    Eşcinsel bir profesyonel olarak sorumluluğunuz yok mu? Hayır. Open Subtitles لكن الا تظن ان عليك نعواً ما من المسؤلية بصفتك شاذ محترف؟
    Yönlendirme falan yok. Şerif ile olan anlaşmam senden önce. Open Subtitles ما من سيطرة، كان اتفاقي مع المارشال سابق لاتفاكما.
    Bu teknolojik bir mesele değil, ve bu dağılımı yaptığımız zaman park yapmak hiç bir anayasada anayasal bir hak olarak yer almadığını unutmamalıyız. TED هذه ليست مشكلة تكنولوجية، ويجب أن تذكر حين نجري ذلك التقسيم أنه ما من دستور في العالم، يعتبر ركن السيارات حق دستوري.
    Bak, insanlara ete benzeyen bir hamburger ve bir tür kola vermeme rağmen 50 dolarlarının para üstünü alıyorlar. Open Subtitles أقدم للناس بيرجر فيه شيء يشبه اللحم ونوع ما من المشروبات الغازية ويعود شيء لهم من ورقة الخمسين دولار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more