"ما نبحث عنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • aradığımız şey
        
    • aradığımız şeyi
        
    • ne aradığımızı
        
    • arıyoruz
        
    • Ne aradığımız
        
    • bizim aradığımız
        
    • bizim için yeterli bir
        
    Hatırlayın, aradığımız şey sadece uzayda saklı değil, zaman içinde de saklı. Open Subtitles تذكروا، ما نبحث عنه ليس مخبئا بالفضاء وحسب، بل بالوقت أيضا.
    Hatırlayın, aradığımız şey sadece uzayda saklı değil, zaman içinde de saklı. Open Subtitles تذكروا، ما نبحث عنه ليس مخبئا بالفضاء وحسب، بل بالوقت أيضا.
    aradığımız şey bu dolaplarda. Open Subtitles .أياً كان ما نبحث عنه فهو داخل هذة الكبائن،أليس كذلك
    Çünkü aradığımız şeyi bulursak o zaman burası tehlikeli bir yer demektir. Open Subtitles لأنه إذا وجدنا ما نبحث عنه فهذا يعني أن هذا المكان خطير
    Eleştirel düşünme bize, bilgiler denizini süzgeçten geçirmemizi ve aradığımız şeyi bulmamızı sağlayacak teçhizatı sağlayabilir. TED يمكن أن يعطينا التفكير النقدي الأدوات للتدقيق في بحر من المعلومات والحصول على ما نبحث عنه.
    Artık ne aradığımızı biliyoruz, zira Patton'un adamlarıyla Cezayir'de yeri vurmuştuk . Open Subtitles لكي نعرف ما نبحث عنه حالما نقرَع أراضي الجزائر مع رجال باتن
    Tamam, aradığımız şey, son 48 saat içinde yapay insulin alan hastaların listesi. Open Subtitles حسناً,ما نبحث عنه هو مريض اشترى إنسولين اصطناعي في أخر 48 ساعة
    Evet, ama, belki de aradığımız şey orada olmayandı. Open Subtitles نعم، لكن ربما ما نبحث عنه هو ما غير واضح
    Evet, ama, belki de aradığımız şey orada olmayandı. Open Subtitles نعم، لكن ربما ما نبحث عنه هو ما غير واضح
    -Tam da aradığımız şey olabilir bu. Open Subtitles إنهم يملكون نموذجاً متقدماً لبندقية مايكرويف قابلة للنقل قد يكون تماماً ما نبحث عنه
    aradığımız şey büyük enerji darbelerinden dönüşen mikrodalgaların yayılımını yapan bir şey. Open Subtitles ما نبحث عنه هو شيء يمكنه تلقي تفريغات الموجات الصغرى المحوّلة من الإشعاعات الطاقية الكبيرة.
    Merak etme aradığımız şey Somali'de. Bu efsane olacak. Open Subtitles لا تقلق , فقد اقتربنا من ايجاد ما نبحث عنه سيكون أسطورتى المفضله
    - Bunu aradığımız şey yapmış olabilir mi? Open Subtitles أيُمكن أنّ أياً كان ما نبحث عنه قد تسبّب بهذا؟ ذلك غير مُرجّح للغاية.
    Neyse ki, aradığımız şeyi bulmamıza yardım edecek bu cihazımız var. Open Subtitles لحسن الحظ , لدينا هذا الجهاز ليساعدنا فى العثور على ما نبحث عنه
    Tadilat yapıldıysa aradığımız şeyi bulmuş olabilirler. Open Subtitles حسنا , لو انهم قاموا بالترميمات فانهم ربما وجدوا بالفعل علي ما نبحث عنه
    Büyük hastane demek büyük israf demek aradığımız şeyi bulmakta zorlanacağımızı sanmıyorum. Open Subtitles مستشفيات كبير تعني قمامة كبيرة لذلكلننجدمشكلةفي... إيجاد ما نبحث عنه ...
    Pekala, şimdi Montag ne aradığımızı biliyor. Open Subtitles حسنا , الآن , مونتاج يعرف بالضبط ما نبحث عنه
    Artık ne aradığımızı bildiğimize göre kişisel dosyaları içinde işe yarar bir şeyler bulabiliriz. Open Subtitles ربنا الآن بعد ان عرفنا ما نبحث عنه هناك شىء فى ملفه الشخصى يمكننا ان نستخدمه.
    Tamam millet, köpek dövüşü için bir kanıt arıyoruz. Open Subtitles حسناً يا رفاق، ما نبحث عنه هو دليل على وجود عمليّة لقتال كلاب
    Ne aradığımız duyulursa geçen seferki gibi üstünü örtebilirler. Open Subtitles إن انتشر خبر ما نبحث عنه فقد يوقفوننا كما فعلوا المرة الماضية
    Bizim aradığımız şey aynı kromozomun aynı yerindeki mutasyon. Open Subtitles ما نبحث عنه هو الطفرة الموجودة في نفس المكان ونفس الصبغي
    "Tamam, tamam, tamam" bizim için yeterli bir cevap değil Ted. Open Subtitles حسناً، حسناً، حسناً ليس هذا ما نبحث عنه يا "تيد".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more