Başka bir deyişle, fakirler de hak ettikleri ödülleri alacaklar. | TED | بتعبير آخر، من يستحقون الفقر سينالون ما يستحقونه. |
Belki hayır ama en azından hak ettikleri şeyi alacaklar. | Open Subtitles | ربما لا, ولكن على الأقل يحصلون على ما يستحقونه |
O insanlar ve hak ettikleri arasında durman. | Open Subtitles | تقف حائلًا بين هؤلاء الناس وبين ما يستحقونه |
Asla! Sadece lanetlenmeyi hak ediyorlar. | Open Subtitles | أبدا,كل ما يستحقونه هو الموت |
Kabul edilemez! Onlar sadece lanetlenmeyi hak ediyorlar. | Open Subtitles | أبدا,كل ما يستحقونه هو الموت |
Bana kalırsa, hayat böyle yanlış yol, hak ettiklerini buldular. | Open Subtitles | بقدر ما أنا مُهتم، إنهم حصلوا بالضبط .على ما يستحقونه |
Bazı insanlar hak ettiklerini bulur. | Open Subtitles | لا تعتذرى , بعض الناس ينالون حقاً ما يستحقونه |
Cehenneme belki, hak ettikleri bu. | Open Subtitles | ربما إلى الجحيم، هذا ما يستحقونه. |
Asıl hak ettikleri şey annelerine ne olduğudur. | Open Subtitles | ما يستحقونه هو معرفة ما حدث لوالدتهما. |
Transworld yaptığı açıklamada; ...hak ettikleri cezayı aldılar. | Open Subtitles | أدلى مساعد المدير من "العالم الناقل" بتصريح حصلوا على ما يستحقونه |
Gwen ve tayfası hak ettikleri cezayı aldılar. | Open Subtitles | جوين) وعصابتها نالوا ما يستحقونه) |
3 kişi de çocuklarla uğraştı. Hak ettiklerini aldılar. | Open Subtitles | ،إن ألحق هؤلاء الثلاثة الأذى بالأطفال فقد حصلوا على ما يستحقونه |
Dünyadaki son isteğimi sorsalardı o sahtekarların hak ettiklerini bulması ve cennete girmemeleri derdim. | Open Subtitles | لو كنتُ أملك أمنية واحدة فقط، فستكون أن ينال المحتالون ما يستحقونه ولا يذهبوا إلى الجنة. |