| Yani mantar değil. Pnömokoksik pnömoni. | Open Subtitles | ما يعني أنّها ليست عدوى فطريّة إنّه إلتهاب رئويّ بالمتكيّسة الجؤجؤيّة |
| Üzerlerinde lastik izi yok, Yani araba park edildikten sonra atılmışlar. | Open Subtitles | وقد وضعت في المسار، وهو ما يعني أنّها أسقطت بعد أن توقّفت السيارة |
| Yani kocası evden ayrılmadan önce ölmüş olabilir. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّها قد تكون ميّتة قبل مغادرة الزوج للمنزل |
| Onlar Virginia'nın mesajları, Yani seninkiler değil. | Open Subtitles | تلك هي رسائل فرجينيا، وهو ما يعني أنّها ليست لك. |
| Yani rızası olmadan alıkoyulmuş. | Open Subtitles | ما يعني أنّها قد حبست ضداً على رغبتها. |
| Yani bu aslında bir semptom değildi. | Open Subtitles | ما يعني أنّها لم يكن عرضاً عصبيّاً |
| Yani özelmiş. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّها كانت شخصيّة، |
| Oh, bu bir Glen-Reeder, Yani dört rakamlı bir şifresi var. | Open Subtitles | إنّها قارئة "غلين" وهو ما يعني أنّها من أربعة أرقام |
| Yani, dost ateşi değilmiş. | Open Subtitles | ما يعني أنّها لم تكُن نيران صديقة |
| Yani adli tıbbın bütün bu cesetleri parmak izlerinizi, Vincent'ın kırma canavar DNA'sını keşfetmesi yalnızca an meselesi. | Open Subtitles | للجميع. ما يعني أنّها مسألة وقت قبل أن يكتشف الخبراء الجنائيون كل الجثث المدفونة، بصمات أصابعكم، الحمض النووي لـ(فينسنت) المختلف والمتوحّش |