| Beni endişelendiren şey, yukarıdaki bebek doğuracak kız. | Open Subtitles | ما يقلقني هو أن الفتاة ستلد في وقت قريب. |
| Beni endişelendiren şey bana kolayca yalan söyliyebilmen. | Open Subtitles | ما يقلقني هو كم مدى سهولة كذبكِ عليّ يا جوين |
| Beni endişelendiren şey Ulvbane ve Sweker'ların birbirlerine çok yakın olması. | Open Subtitles | ولكن ما يقلقني هو المحادثات بين أولبونا و سويركرز |
| Kaygılandığım tek şey, kapalı bir havada yanına şemsiye almayı unutacak ya da düzgün bir jilet kullanamayacak kadar dikkati dağılmış bir adama güveniyor olmam. | Open Subtitles | ما يقلقني هو الاعتماد الرهيب على رجل مشتت للغاية ينسى أخذ مظلة معه في يوم غائم |
| Kaygılandığım tek şey, kapalı bir havada yanına şemsiye almayı unutacak ya da düzgün bir jilet kullanamayacak kadar dikkati dağılmış bir adama güveniyor olmam. | Open Subtitles | ما يقلقني هو الاعتماد الرهيب على رجل مشتت للغاية ينسى أخذ مظلة معه في يوم غائم |
| - Beni endişelendiren arkadan konuşması. - Bunu duydum. | Open Subtitles | ما يقلقني هو أنة يرد عليها سمعت ذلك |
| Beni asıl endişelendiren ateşlenmelerle elektrolit dengesizlikleri. | Open Subtitles | ما يقلقني هو ... الحمى و... الاختلالات العصبية ... |
| Beni endişelendiren şey şu: Unutmak yerine tepki göstermeleri. | Open Subtitles | ما يقلقني هو هذا التعبير انسى أن تكون معنا أو ضدنا |
| Beni endişelendiren şey, onun için fazla iyi olduğunu düşünmem. | Open Subtitles | أعتقد أن ما يقلقني هو أنني أظن أنكِ عبء ثقيل على كاهله. |
| Beni endişelendiren şey senin onu biliyor olman. | Open Subtitles | ما يقلقني هو أنه حتى أنت تعرف بأمره. |
| - Beni endişelendiren Nick Vera'nın onları tanıması. | Open Subtitles | ما يقلقني هو (نيك فيرا)، يعرفهم لماذا ؟ |
| Beni asıl endişelendiren o şeyin içinde nasıl bir bok olduğu. | Open Subtitles | ما يقلقني هو ماذا بداخل تلك القذارة ؟ |
| Sana dürüst olmam gerekirse Henri Beni asıl endişelendiren rüyanın uzunluğu. | Open Subtitles | ،لأكون صريحة معك ما يقلقني هو حقاً؟ |