| Onu öldürdüm mü öldürmedim mi anlamadım. önemli olan da bu. | Open Subtitles | لا يهمني إن كنت قتلته أم لا ، هذا ما يهمني |
| Bunun bir önemi yok. önemli olan buraya gelmiş olmanız. | Open Subtitles | هذا لا يهمني ، ما يهمني أنكم اتيتم إلى هنا |
| Umrumda olan tek şey istatistik finalinden geçmekdi. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو النجاح في اختبار الإحصاء. |
| Bir öğretmen olmak umurumda değil. umurumda olan şey seninle olmak. | Open Subtitles | لا يهمني أن أكون أستاذًا بل ما يهمني أن أبقى معكِ |
| Bana ne yaptırdığını umursuyorum, çünkü yalancı şahitlik yapacak değilim. | Open Subtitles | ما يهمني هو ما تجعلني أقوم به لأنّني لن أحرّض على شهادة الزور |
| Bu artık geçmişte kaldı, ve şu an benim tek umursadığım şey gelecek. Geleceğimiz. | Open Subtitles | هذا حدث في الماضي، وكلّ ما يهمني الآن هو المستقبل، مستقبلنا |
| Benim için kişisel bir konu değil. Sadece kızlarla ilgili. | Open Subtitles | لا شيء شخصي بالنسبة لي، كل ما يهمني هو الفتاتان |
| Kendimi değil, Benim için çalışan insanları düşünüyorum. | Open Subtitles | انا لا اتكلم عني لكن ما يهمني هو امر العاملين لدي |
| - umurumda değil. Sadece yalnız kalacağımız zaman önemli. - Ben de. | Open Subtitles | ـ كل ما يهمني أن نحظى ببعض الوقت سويا ـ وأنا أيضا |
| Benim için önemli olan, insanlarının kafalarının içindekidir, ve seninkinde hiçbir şey yok! | Open Subtitles | ما يهمني هو ما يملكه الناس من عقل و أنت لا تملك شيئاً |
| Tarzını boş ver, önemli olan senin burada olman, Sultan. | Open Subtitles | لا يهتمون أسلوبه، كل ما يهمني هو أن كنت سلطان. |
| önemli olan tek şey o adi herifi kodese tıkmak. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو ان اضع ذلك القذر خلف القضبان في المكان الذي ينتمي اليه |
| önemli olan tek şey birbirimizi görebileceğiz. Ne zaman? | Open Subtitles | ما يهمني أننا سنتمكن من رؤية بعضنا البعض |
| Umrumda olan ise bu binanın içindeki ve dışarıdaki insanlar. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو الشعب داخل وخارج هذا المبنى |
| Benim hakkımda ne isterseniz düşünün ama Umrumda olan tek şey küçük hanımın ne düşündüğü. | Open Subtitles | فكر ما تريد عني ولكن كل ما يهمني هو ما تعتقده هذه السيدة بي |
| umurumda olan, eğer bu sabah onu tek başına bırakmamış olsaydın, belki de şimdi güvende olurdu. | Open Subtitles | ما يهمني هو لو أنك لم تتركها بمفردها في هذا المبنى في الصباح ربما تكون بخير الان |
| Tek umurumda olan önümdeki şu koca karamel göt. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو تلك المؤخرة السمراء المثيرة |
| Ben sadece bir savaşı umursuyorum. | Open Subtitles | أنا ما يهمني فقط هو معركة واحدة |
| Şu anda tek umursadığım şey kocamın iyileşmesi. | Open Subtitles | كل ما يهمني الآن هو ان يتحسن زوجي |
| İyiliğinizi bu kadar düşünüyorum. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي كثيرا ما يهمني عن بقية لك |
| Her neyse. Hala hayatta olduğumuza göre, başka hiç bir şey umurumda değil. | Open Subtitles | أياً كان ، طالما نحن أحياء مرة أخرى فهذا إذاً كل ما يهمني |
| Benim tek derdim seni buradan çıkarmak. | Open Subtitles | جل ما يهمني هو أنت وإخراجك من هنا |
| Bana kalırsa, hayat aşktan ibaret. Ne dediğimi anlıyor musunuz? | Open Subtitles | ما يهمني هو أن كل شئ يتعلق بالحب, أتفهمين قصدي؟ |