| Bu Reis'e bir elçi gönderme niyetindeyim. | Open Subtitles | وملك عظيم يعيش هناك أقترح بإرسال مبعوث الى هذا الملك |
| Şu an için ben,Fransız hükümeti ile baş ederken elimizi kuvvetlendirmek adına özel olarak bir elçi görevlendirmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | الآن أنا سأرسل مبعوث إستثنائي لتعزيز العلاقة مع الحكومة الفرنسية |
| Konuşmadan Persli, şunu bil ki herkes, bir kralın elçisi bile, sözlerinin sonuçlarına katlanmalıdır. | Open Subtitles | قبل ان تتكلم يا فارسي، اعلم ان في مدينة سبارتا كل شخص، حتى مبعوث الملكِ، يحمل مسؤولية الكلمات التي تخرج من فمه. |
| Bir Pers elçisi onu çan çekişirken bulmuş. | Open Subtitles | وذلك عندما وجدها مبعوث فارسي على حافة الموت. |
| Ben, dünya hükümdarının elçisiyim tanrılar tanrısının krallar kralının! | Open Subtitles | أنا مبعوث حاكم العالم بأسره إله الآلهات ملك الملوك |
| Roma temsilcisi Kont Girolamo Riario'ya cennetimize, Floransa'ya hoş geldin demek istiyorum. | Open Subtitles | لنرحب جميعًا بالكونت (جيرولامو رياريو) مبعوث (روما) إلى جنتنا، إلى مدينتنا (فلورنسا) |
| Benim önerim ise Başkanım ya siz ya da ekibinizden bir temsilci Hakam ile Umman'da buluşsun ve rehineleri orada serbest bıraksın. | Open Subtitles | توصيتي سيدي الرئيس هو إما أنت أو مبعوث من هذه الإدارة |
| Tanrı'nın ulağı mı? | Open Subtitles | مبعوث من القدر؟ |
| Ben çocukken bir Durlan elçisinin bana anlattığı bir gezegen var. | Open Subtitles | اذا, هنالك ذلك الكوكب "اخبرني مبعوث "دورلان عنه عندما كنت طفلا |
| Cumhuriyet elçisinden, Toydaria Kraliyet Delegasyonuna, lütfen cevap verin. | Open Subtitles | المفوض الملكى لـ "تويدريان" معكم مبعوث الجمهورية, من فضلك اجب |
| Bağışlayın beni. Bir elçi Şah'a mesaj getirmiş. | Open Subtitles | أعذريني لقد وصل مبعوث للملك حاملاً رسالة |
| Başkan Hanım, Dünya Cumhuriyeti'nden bir elçi sizi görmeye geldi. Harika. | Open Subtitles | سيدتي العمدة ، مبعوث جمهورية الأرض هنا لرؤيتكِ. |
| Başkan Hanım, Dünya Cumhuriyeti'nden bir elçi sizi görmeye geldi. | Open Subtitles | سيدتي العمدة ، مبعوث جمهورية الأرض هنا لرؤيتكِ. |
| Thomas, bu bey Mösyö Chapuys, İmparator'un Londra'daki elçisi. | Open Subtitles | ثوماس، أقدم لك مونسيور تشابايز، مبعوث الأمبراطور الجديد في لندن. |
| İngiliz kraliçenin elçisi kasabada, ve bir toplantı ayarladım. | Open Subtitles | مبعوث الملكه الانكليزيه في البلده الان ولقد رتبت لقاء |
| Elizabeth'in elçisi, Lord Burgess almaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأستعمل مبعوث انكلترا في هذا اللورد بورجيس |
| Üzgünüm, siz "şeytanın elçisiyim" mi diyorsunuz? | Open Subtitles | أنا أسف ، هل تقولين بأنني مبعوث من الشيطان؟ |
| Genel Vali'nin özel elçisiyim. | Open Subtitles | أنا مبعوث خاص من مكتب الحاكم العام |
| Ben Nimbus III'teki Federasyon temsilcisi Aziz John Talbot. | Open Subtitles | أنا الرقيب (جون تالبوت)، مبعوث الحكومة الفيدرالية، هنا على كوكب "نيمبوس الثالث". |
| Şimdi bu büyük sahnede senin oynadığın Sheldon'ın annesi, Gezegenler Birleşmiş Federasyonu hükümet temsilcisi Bay Spock ile tartışmaktadır ki o role ben hayat vereceğim. | Open Subtitles | الآن, بهذا المشهد المحوريّ والدة (شيلدون) والتي يلعبها أنتِ تتجادل مع مبعوث (الإتحاد المتحد للكواكب, السيد (سبوك |
| Başyargıç Jay'ı özel bir temsilci olarak Londra'ya atamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنوي تعيين (جاي) رئيس المحكمة "و مبعوث خاص إلى "لندن |
| Hayatın ulağı. Yine de "Tanrı" kelimesini kullanırız. | Open Subtitles | مبعوث من الحياة إننا نستغل كلمة "القدر" |
| Lord Kyungwon'un gizli elçisinin üzerinde bu vardı. | Open Subtitles | (مبعوث اللورد (كيوون ! كان بحوزته هذه |
| Yukarıdaki adamın elçisinden bunları duymak büyük bir onur. | Open Subtitles | هذه إشادة عظيمة يا سيّدي باعتبارك مبعوث (صاحب القدره) بنفسه |
| Kestiğim için özür dilerim. Sayın büyükelçi, Aschen delegasyonu.. | Open Subtitles | إعذرونى على مقاطعتكم أيها السفير ، مبعوث الأشين يتوق لمعرفة |