| Satış hacmine bağlı olarak iş bitirenlere verilecek. | Open Subtitles | وسيتم توزيعهم على الذين يحققون الأرباح فقط بناءاً على حجم مبيعاتهم وأولهم روما | 
| Satış sayfasına geçirmek için herşeyi yazmaları ben de burada boğazıma kadar taleplerle kapıdan giren parayı pencereden kaybetmesinler diye yırtınayım. | Open Subtitles | هكذا يكتبون أى شئ فقط لتنزل فى عريضة مبيعاتهم و أنا الشخص الذى يجلس هنا و فى رقبتى ادعاءات مزيفة كتلك لذا فهم لن يلقون بالنقود بدلا من أن يأخذوها | 
| Satış temsilcisi her hafta perşembe buraya geliyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} مندوب مبيعاتهم يأتي هنا كل خميس. | 
| Howrd Johnson'ın dondurma çeşitlerinden daha çok ruj renkleri var ama satışları çok kötü. | Open Subtitles | يصنعون ألوان كثيرة من احمر الشفاه أكثر من نكهات هاورد جونسون للآيس كريم لكن مبيعاتهم في الحضيض | 
| Ayrıca üzümler konusunda kapağı Avrupa'ya attıklarından beri satışları patladı. | Open Subtitles | ومنذ بدأوا ببيع العنب في أوروبا ارتفعت مبيعاتهم إلى | 
| Haber yayınlandığında itibarı ve satışları büyük bir düşüş yaşayacak. | Open Subtitles | ستتلقى مبيعاتهم وسمعتهم ضربة كبيرة حين يتم اذاعة الخبر |