| Gece geç saatlerde telefon görüşmeleri, iş yerinde uzun saat çalışmalar. | Open Subtitles | وبعد ذلك بدأت تتلقي مكالمات في وقت متأخر بالليل وتقضي ساعات طويلة بالعمل |
| Gece geç vakitlere dek konuştuk. | Open Subtitles | لقد كنا نتكلم حتى وقت متأخر بالليل |
| Ama Gece geç vakitlere kadar masasında halkına hizmet için çalışırken huzurlu bir şekilde halkına hizmet ederken vefat ettiği için sevinçliyiz. | Open Subtitles | الموظف الرسميّ البارع، عمل حتى وقت متأخر بالليل في مكتبه (consummate= بارع، وأيضاً الدخول بالزوجة) |
| Gece geç saatlerde yürüyüşe çıktı. | Open Subtitles | ذهب إلى التمشي ,متأخر بالليل |