| eminim bunu sana kendi söylemek ister ama ona izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | l'm متأكّد هو يوَدُّ أَنْ يُخبرَك hisself. لكن l'm لَنْ يَتْركَه. |
| Bundan söz etmenin kolay olmadığına eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد هو لا يمكن أن يكون سهل للتحدّث عنه. |
| eminim ki O doğru olanı yapacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكّد هو يعمل الشيء الصحيح. |
| Evine dönmenin güvenli olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكّد هو آمنُ للذِهاب عُدْ إلى شُقَّتَكَ؟ |
| Kaza olduğuna emin misin | Open Subtitles | أنت متأكّد هو هَلْ كَانَ حادث؟ |
| Petrov olduğuna emin misiniz? | Open Subtitles | أنت متأكّد هو هَلْ Petrov؟ |
| eminim iştahı iyice kabarmıştır. | Open Subtitles | أنا متأكّد هو أثارت تماما شهية. |
| eminim bu konuda söyleyecek bir şeyi vardır. | Open Subtitles | أنا متأكّد هو ذاهب إلى رأي wanna a يكتب زوج كلمات حول هذا. |
| Şimdi ise kaçırılma sırasında olduğundan eminim. | Open Subtitles | الآن أنا متأكّد هو كان إختطافا. |
| Ajan Bristow'u resmi olarak şüpheli listesinden çıkarınca araştırmada size yardım etmek isteyeceğinden eminim. | Open Subtitles | حسنا، حالما عندك مزال رسميا إمكانية وكيل بريستو كمشتبه به، أنا متأكّد هو سيكون سعيد جدا إلى asSlst في تحقيقك. |
| Evet bundan eminim. | Open Subtitles | أوه، نعم. أنا متأكّد هو سيكون. |
| Farklı hissedeceğinden eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد هو سيشعر بشكل مختلف |
| Mezun olduktan sonra beni bir diplomatik görev için tavsiye edeceğinden eminim. | Open Subtitles | وبعد التخّرج، أنا متأكّد هو سيكون سعيد لإلزامي مع a توصية لa موقع دبلوماسي. |
| Sana komik geldiğine eminim. | Open Subtitles | أراهن أنه رائع أنا متأكّد هو مثل |
| Hamilelikle ilgili bir şey olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد هو شيء حول الحمل. |