| Ama yine de buraya gelmeye devam ediyor. Demek ki Acı çekmekten hoşlanıyor. | Open Subtitles | لكي يبقى على المجيئ هنا فإنه يجب أن يكون متألم |
| Ama yine de buraya gelmeye devam ediyor. Demek ki Acı çekmekten hoşlanıyor. | Open Subtitles | لكي يبقى على المجيئ هنا فإنه يجب أن يكون متألم |
| Selam. Sen Acı çekerken, kendimi toparlayamıyorum, adamım. | Open Subtitles | مرحباً, لا أستطيع التركيز عندما أعرف أنك متألم, يا رجل |
| Zeki bir fizikçi. O harika bir adam. O Acı çeken bir adam. | Open Subtitles | لكنه فيزيائي حقيقي , رجل رائع . رجل متألم |
| Ağrın var mı? Hayır, keşke olsaydı. | Open Subtitles | لا , ليتني متألم , اتفهمني؟ |
| Elbette büyük bir alev olacak ve sen oldukça dikkat çekeceksin ve herkes ne kadar Acı çektiğini bilecek. | Open Subtitles | وبالطبع, سيكون هنالك حريق كبير وستحصل على طن من الأنتباه. والجميع سيعلم كم أنت متألم بشدة. |
| Acı çekiyorsun ve kızgınsın ve böyle hissetmekte de son derece haklısın. | Open Subtitles | أنت متألم وغاضب ولديك كل الحق في الشعور هكذا. |
| Acı çektiğini biliyorum ama Henry Jr.'ı bir daha görmek istiyorsan, hatta sadece konuşmak için başkalarının hayatını bok edeceğine, kendininkini düzeltmeye vakit harca. | Open Subtitles | أعلم أنك متألم لكن إذا أردت رؤيته ثانيةً , أو حتى التحدث له فعليك التقليل من وقت إفساد حياة الآخرين والإكثار من إصلاح |
| Biliyorum Acı çekiyorsun ama böyle bir husumetin hiç gereği yok. | Open Subtitles | أعلم أنكَ متألم ولكن ليس هناك حاجة لمثل هذا العداء. |
| Ama şu an bana aklımı kaybettiren inanılmaz bir Acı içindeyim. | Open Subtitles | لكن حالياً، انا متألم جداً لدرجة تفقدني صوابي |
| Acı çekmiyorum, söylediklerimin bilincindeyim. | Open Subtitles | انا لست متألم وانا اعرف بالضبط ماذا اقول |
| Hiç değilse Acı çekmediğini bilmek hazin bir teselliydi. | Open Subtitles | وكانت مواساة حزينة لمعرفة أنه غير متألم |
| Bir tarla atı bile, çok Acı içerisindeyse tekmeler. | Open Subtitles | حتى حصان الحرث يرفس عندما يكون متألم |
| O her nerdeyse, oraya bir kapı açtım ve şimdi o Acı içinde. | Open Subtitles | أنا فتحت الباب لأينما كان ، و الان هم متألم . |
| Bunu sıkıca tutuyorsun. Acı çekiyorsun. | Open Subtitles | واضع هذه بين قدميك والان اظهر انك متألم |
| Kimsesiz, bacaklarını kullanamadan, Acı içinde sürünerek. | Open Subtitles | فقد رجولته ورجليه, متألم بسبب عجزه |
| Gerçekten o kadar Acı çekiyor musun? | Open Subtitles | هل أنت متألم إلى هذا الحد حقاً؟ |
| O hoşlanmıyor ki. Acı içinde kıvranıyor! | Open Subtitles | إنه لايحبها إنه متألم |
| Durun. Şöhretli kişi Acı çekiyor. | Open Subtitles | إنتظروا المشهور متألم |
| Ağrın falan yok, canım. | Open Subtitles | انت غير متألم حبيبي. |