| Olay mahalline henüz ulaştık Frank. Şimdilik emin olabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | انظر فرانك لقد وصلنا للتو الى الموقعة ولسنا متاكدين من شيء بعد |
| Düşman filosunun nerede olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | لابد ان نكون متاكدين من مكان تواجد اسطول العدو |
| Ayrıca Zero ve Karen'in hala hayatta olduğundan emin değiliz. | Open Subtitles | ولكننا لسنا متاكدين من ان زيرو و كارين على قيد الحياة |
| Yalnızca yardım edebileceklerinden emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | مغطاة بزبدة الفستق و لها رأس مقطوع؟ الأمر فقط اننهم يجب أن يكونوا متاكدين من ان بإمكانهم المساعدة |
| Bu sadece senin düşüncen, Shivani. Ama bundan emin değiliz. | Open Subtitles | هذا رايك انتى شيفانى نحن لسنا متاكدين من ذلك |
| - Daha emin değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا متاكدين من هذا الموضوع |
| Onun tam olarak ne olduğundan bile emin değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا حتى تماما متاكدين من ان هذه هي |
| Şu anda hiçbir şeyden emin değiliz. | Open Subtitles | لسنا متاكدين من هذه النقطة |
| Bundan kesinlikle emin değildik. | Open Subtitles | لم نكن متاكدين من هذا |
| Babasının kim olduğundan emin değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا متاكدين من هو والدها... . |
| Bundan emin değiliz Lynn. | Open Subtitles | (لسنا متاكدين من هذا يا (لين |