| Bunu bu kadar çabuk çözmemiz imkansız. Başka bir donör bulmalısın. | Open Subtitles | لا يمكننا حل هذا بهذه السرعة يجب أن تجد متبرع آخر |
| Korkarım yeni uygun bir donör bulmak gerçekçi olarak bağlanabileceğimiz bir şey değl. | Open Subtitles | أخشي أن العثور علي متبرع هو شئ لا يمكننا الإعتماد عليه بشكل جدي |
| Kızı bana onun evrensel verici olduğunu söylemişti, kimlik tespit formlarını doldururken. | Open Subtitles | بنتها أخبرتْني هي كَانتْ متبرع عالمي عندما نحن كُنّا نَمْلأُ أشكالَ التعريفَ. |
| Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar verin, doğrulamak için biyopsi yapın ve bir kemik iliği donörü bulun. | Open Subtitles | أعطوه مثبطات المناعة و تأكدوا بالفحص و جدوا متبرع بالنخاع |
| Yani, basit olarak, rahatsızlığın kötüleşirse Ve bir bağışçı bulunmazsa, | Open Subtitles | إذاً إذا بدأ قلبك بالفشل بسرعة يمكن تحديد مكان متبرع |
| Ve aniden, istese de istemese de, bir organ bağışçısı oluyor. | Open Subtitles | وفجأة , وهو متبرع بالأعضاء سواء أن أحب ذلك أم لا |
| Öncelikle bir vekil donör bulmuştuk, ardından Samantha’ya bir şeyler söyletmemiz gerekmişti. | TED | كان علينا أولاً العثور على متبرع بديل، ومن ثم كان علينا أن نجعل سامانثا تقول بعض التعبيرات. |
| Eğer bayanın yumurtaları yaşından ya da toksitlere maruz kaldığından dolayı kalitesiz ise veya kanserden dolayı çıkarıldıysa donör yumurtalar belki işe yarayabilir. | TED | إذا كانت بويضات المرأة ذات نوعية رديئة بسبب العمر أو تأثيرات سمية أو أُزيلت بسبب سرطان، يمكن استخدام بويضات متبرع بها. |
| Imkânsiz. Uygun bir donör bulman gerek ve uzun bir hasta listesi var. | Open Subtitles | مستحيل، نحتاج إلى متبرع يناسبها وهناك الكثير على قائمة الإنتظار |
| Hastam için bir donör bulmuşlar. Üzgünüm kızlar, gitmeliyim. | Open Subtitles | لقد وجدوا متبرع لمريضى على الذهاب ، وأعتذر عن هذا |
| UNOS kalp hastam için bir donör bulmuş. | Open Subtitles | أتصلت منظمة الأمم المتحدة للتو لديهم قلب متبرع لمريضي |
| Büyük baban işini gücünü bırakıp ona bir donör bulmasında yardımcı oldu. | Open Subtitles | جدك حاد عن أسلوبه لمساعدته في العثور على متبرع |
| Annesine verici bulunduğunu iletin. | Open Subtitles | أخبرْ أمَّها باننا وَجدنَا متبرع منذ ساعة مضت. |
| verici bulunsa bile geç kalacak. | Open Subtitles | ليس هناك طريق هم سيجد متبرع بمرور الوقت. |
| Bugün aradılar. Cailin için böbrek donörü bulmuşlar. | Open Subtitles | قسم الرعاية العام اتصل اليوم لقد وجدو لها متبرع كلية |
| Kemik iliği donörü arandığımı öğrendiğinde, bulmak için organizasyonlar yaptı. | Open Subtitles | عندما علِمَت أننى كنتُ أبحث عن متبرع بنخاع العظام قامت بتنظيم حملة للعثور على واحد |
| Bir bağışçı en fazla 500 dolar verebilir, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتعرف أنه لا يحق لأي متبرع تقديم أكثر من 500 دولار؟ |
| Ama Bay Wescott, sizin bir organ bağışçısı olmanız ihtimali var mı? | Open Subtitles | ولكن السيد يسكوت , هل أنت من قبل أي فرصة ل متبرع ؟ |
| Cömert bir hayırsever bir lise öğrencisinden daha şanslı olacaktır. | Open Subtitles | متبرع كريم للجامعة سيكون لديه حظ أكثر من طالب ثانوى |
| Yardım cihazını tercih edersen, kalp bağışı gelene kadar hastaneden ayrılamayabilirsin. | Open Subtitles | إذا أخترت هذا الجهاز المساعد، ربما لن تغادر المستشفى حتى تجد متبرع للقلب |
| Aynı kan grubundan organ bulan kalp hastası gibi ve uygun "kromozomik anomali". | Open Subtitles | كمريض فى حاجة لزرع قلب يبحث عن متبرع يطابقه فى الدم والطفرات الوراثية |
| Yaşayan bir donörün siniri hem daha uygundur hem de bulması kesinlikle daha kolaydır. | Open Subtitles | حسنا، متبرع حي بالعصب سيكون أفضل، وبالتأكيد العثور عليه أسهل. |
| Kız, kız tamamen öldü. Sperm vericisi. Sperm vericisi olduğunu bana hiç söylemedin. | Open Subtitles | متبرع بحيوانات منوية لم تخبرني أبداً بأنك متبرع بحيوانات منوية |
| Büyük bir bağışçıdır. Doğu Yakasındaki en büyük nakliyat firmalarından birinin sahibi. | Open Subtitles | انه متبرع كبير يملك اكبر اسطول سفن في الساحل الشرقي |
| Ama bir kan bağışlayıcı bulmak, çok zor. | Open Subtitles | ولكي أجد متبرع مطابق, أمر مستبعد تماماً. |
| - Geçmişte belki öyleydi ama artık içtiğim her damla kan bağışlanmış olanlardan. | Open Subtitles | -ربما في الماضي . لكن كل قطرة دماء أشربها الأن هي متبرع بها. |
| Acaip zengin bir adamdır, dedim ya velinimetimizdir. | Open Subtitles | وهو متبرع لدينا. |
| Posta kutumuzda kimliği belirsiz birinden gelen... bir bağış çeki var. | Open Subtitles | في صندوق بريدنا لقد تسلّمنا من متبرع مجهول و شيك مصرفي |