Dördüncü çeyreğe girmiş bulunuyoruz ve maçın bitmesine on saniye kaldı. | Open Subtitles | و ها نحن في الربع الأخير عشرة ثوان متبقية في المباراة |
Dördüncü çeyreğe girmiş bulunuyoruz ve maçın bitmesine on saniye kaldı. | Open Subtitles | و ها نحن في الربع الأخير عشرة ثوان متبقية في المباراة |
-Oyunda üç saniye kaldı. -61 -59. | Open Subtitles | يوجد هناك ثلاث ثوان متبقية في المباراة 61لـ 59 |
Ama zaten sezon sonuna 14 maç falan kaldı. | Open Subtitles | لكن، أعني، أنت تعلم، هناك فقط ١٤ مباراة متبقية في الموسم. |
Listemde üç şey kaldı ve bir yumruk dövüşüne girmem lazım. | Open Subtitles | لدي فقط ثلاثة أشياء متبقية في قائمتي، احتاج الدخول في صراع الأيادي. |
Rahatımızı bozmak istemem ama sayaçta 17 dakikan kaldı. | Open Subtitles | انظر، لا أود أن أكون ذلك الشخص، ولكن ليس لديك سوى 17 دقيقة متبقية في عدادك. |
Okulların kapanmasına beş hafta kaldı. | Open Subtitles | هناك 5 أسابيع متبقية في المدرسة. |
Yaklaşık 100 civarı kadar kaldı. | Open Subtitles | هناك فقط حوالي 100 متبقية في الواقع |
Kitapta tek bir hamle kaldı. | Open Subtitles | هناك لعبة واحدة متبقية في كتاب اللعب |
Bunu gibi kaç tane kaldı sanıyorsun? | Open Subtitles | -كم من الحفلات متبقية في حياتنا؟ |
Caroline'ın üç haftalık ömrü kaldı. | Open Subtitles | (كارولاين) لديها ثلاتة أسابيع متبقية في حياتها. |