| Hediyelik eşya dükkanı eminim kayıp parçayı düzeltecektir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن متجر الهدايا سيستبدل القطعة الناقصة |
| Hayır, şu poster ve bir de Hediyelik eşya dükkanı söyledi. Ufak bir bardak bile aldım. | Open Subtitles | لا، الملصق هو من فعل و متجر الهدايا لقد اشتريت كوبا صغيرا |
| Memurlardan sizle hediye dükkanına gelemlerini isterdim, ama görünen o ki, size mümkün olduğunca çabuk ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أود أن أسأل الضباط آه , الذين يجعلونك تجروا بالقرب من متجر الهدايا ولكن يتضح أنهم يريدونكم بالخارج بأسرع وقت ممكن |
| hediye dükkanından çıkabilirsem tabi. | Open Subtitles | يا إللهي, أراهن أن متجر الهدايا في حديقة الحيوانات يحبّ حالات الطلاق |
| Hediyelik dükkanına gidip oyuncak ayı alalım ona. | Open Subtitles | إذاً , فلنذهب إلى متجر الهدايا و نحضر لها دمية دب ظريفة كهدية |
| Hediyelik eşya dükkanına girince de bunu gördüm. | Open Subtitles | إذاً، كنت في متجر الهدايا وعندئذ لمحت هذا |
| Hediyelik eşya dükkanındaki kız ! Ne? | Open Subtitles | -يا فتاة متجر الهدايا ماذا؟ |
| İstersen hediyelik eşya mağazasına gidip sana yüzme kolluğu alabilirim. | Open Subtitles | حسناً , يمكنني الذهاب لأشتري لك أجنحة مائية من متجر الهدايا |
| Konuk listesinde adı yok. Hediyelik eşya dükkanı kasiyeri onun... | Open Subtitles | عاملة متجر الهدايا قالت إنه بدا... |
| Hediyelik eşya dükkanı açık değil miydi? | Open Subtitles | متجر الهدايا لم تكن مفتوحة ؟ |
| Tabi ki evet. hediye dükkanına gitmeden zaman geçirmiş olurum. | Open Subtitles | أجل طبعا ستمضي بعض الساعات قبل أن نذهب إلى متجر الهدايا |
| Her neyse hediye dükkanına uğramayı unutmayın. | Open Subtitles | على أية حال، لا تنسى زيارة متجر الهدايا |
| Kardeşi Francie'e New York'ta gördüğüm bir Çin hediye dükkanından bir kuş figürü almıştım. | Open Subtitles | لقد جلبت لأخته فرانسي طير الذي وجدته في متجر الهدايا الصينية في مدينه نيويورك |
| Gourmet kafeteryasından kahve ve hediye dükkanından çiçekler. | Open Subtitles | الزهور من متجر الهدايا |
| Hediyelik dükkanına gidip oyuncak ayı alalım ona. | Open Subtitles | إذاً , فلنذهب إلى متجر الهدايا و نحضر لها دمية دب ظريفة كهدية |
| Belki de Hediyelik eşya dükkanına gidip ona küçük oyuncak almalıyım. | Open Subtitles | لعلّ بوسعي أن أذهب إلى متجر الهدايا و أجلبَ له دبٌ صغيرٌ أو ما شابه |
| - Hediyelik eşya dükkanına gitmeliyim. | Open Subtitles | -سوف أذهب إلى متجر الهدايا |
| Hediyelik eşya dükkanındaki kız ? | Open Subtitles | ) فتاة متجر الهدايا |
| hediyelik eşya mağazasına bir sorun... | Open Subtitles | يمكنك السؤال في متجر الهدايا عن |