| Harika, liberal Hollywood'dan ders almak tam da istediğim şeydi. | Open Subtitles | عظيم , هذا ما احتاجه درس من متحرر من هوليوود. |
| Ben liberal görüşlü bir editörüm. Dilediğinizi yazabilirsiniz. | Open Subtitles | أنا رئيس تحرير متحرر و تستطيع كتابة ما تريد |
| Dürüstçe davranmayı ve halkın mücadelesine katılmayı seçtim çünkü liyakatsiz eller ve geçmişte yaşanan politik ve ekonomik felaketlerde sorumluluğu olan insanlar tarafından yönetilen, anti liberal bir ülkede yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | قررت أن ألعب هذه اللعبة و أن أدخل معترك السياسة لأنني لا اريد ان أعيش في بلد غير متحرر تحكمه قوى غير ناضجة |
| Legal olarak özgür ve temiz olmadıkça kanal asla onunla çalışmayacaktır. | Open Subtitles | لن توافق عليه إلّا إن كان متحرر وسليم من الناحية القانونيّة. |
| O özgür bir kadın. Onunla herşeyi konuşabiliyorum. | Open Subtitles | إن ذلك متحرر جداً، بوسعي إخبارها بأي شيء |
| Ama ben liberalim. Sizin sorununuz değil gerçi. | Open Subtitles | أنا متحرر,انها ليست مشكلتك بالرغم من ذلك |
| Mary Clarence bize.. ..daha modern bir manastırdan geldi. | Open Subtitles | ماري كلارينس قدمت إلينا من دير متحرر بعض الشيء. |
| Baba, sen düşmanca bir dünyada yaşayan beyaz, liberal bir erkeksin. | Open Subtitles | ابي . انت ابيض, رجل متحرر يعيش في عالم عدائي |
| Senin sadece başka bir beyaz, liberal, kendini suçlu hisseden anlamadığı bokları kafasına takan bir erkek olmadığını bilmek? | Open Subtitles | انت لست ابيض , متحرر , ذكر , ملئ بالذنوب قلق لاشياء هو لا يفهمها |
| 70'lerin ortasında, bir pikabı ve pop albümleri olan beyaz, liberal ve orta sınıf bir ailenin evine girerseniz, ...ve plakları çevirirken, mutlak suretle Beatles'ın Abbey Road albümünü görürdünüz. | Open Subtitles | في متوسط السبعينات ، إذا دخلت لبيت . ابيض ، متحرر ،متوسط . بشكل عشوائي ولديهم مشغل اسطوانات ، . وكثير من تسجيلات الروك |
| Ben de, diğer bütün Cumhuriyetçi ve Demokrat, liberal ve muhafazakar... arkadaşlarım gibi Senatör Jackson'ın ölümünün yol açtığı tatsız olaylar... nedeniyle şaşırmış ve üzülmüş durumdayım kendisini kaybetmiş olmamıza da üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا مثل بقية زملائي... جمهوري و ديمقراطي، متحرر ومحافظ على السواء... مذهول وحزين من الملابسات المحيطة... |
| Bütün hepsi bir liberal Hollywood dersiydi. | Open Subtitles | هذا الشئ كله كان درس من هوليوودي متحرر |
| "Efsanevi" kelimesiyle çok liberal oluyorsun. | Open Subtitles | انت متحرر جداً بكلمة اسطورية |
| Sonra da liberal Amerikalılar "Yaşasın, uyuşturucu yasallaştı!" desin. | Open Subtitles | متحرر في امريكا, يمكنه الاسترخاء... وقول: هاللويا,مخدرات مشروعة! |
| Hawksin'e uluslararası konuda özgür düşündüğünü göstermek için mi yoksa? | Open Subtitles | لتظهر لهوكسن أنك متحرر التفكير. رجل عالمى؟ |
| Sadece şunu söyle, bunlardan hangisi "Gündelik özgür düşünen biriyim, HBO'dakiler gibi" diyor? | Open Subtitles | فقط أخبرني اي هذه الفساتين تقول أنا شخص متحرر كالأشخاص في الهوم بوكس اوفيس؟ |
| Ben özgür bir kadınım ve sen de özgür bir erkeksin. | Open Subtitles | أننى أمرأة متحررة و أنت رجل متحرر |
| Bu özgür irade. | Open Subtitles | لقد كان ذلك بمثابة فعل متحرر |
| Çocukların hayal gücü için daha özgür bir ortam. | Open Subtitles | إنه كبت متحرر لمخيلة الأطفال |
| Çok liberalim, bireysel özgürlüklere ve insanların | Open Subtitles | أنا متحرر جداً ومؤيد كبير لحرية الفرد |
| Bilirsin 2020'deyiz ve ben modern bir adamım. | Open Subtitles | أتعلمين ، إنه العام 2020 ، أنا رجل متحرر |
| Ben de kendimi oldukça modern bir insan olarak görürdüm. Bunun normal olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنا أرى نفسي كرجل متحرر بالكامل ولكن أتعتقدين أن هذا طبيعي؟ |